İsmail Durmaz: “İller Bankası’ndan Gelen 22 Milyon TL’lik Payın 15,5 Milyonunu Kestiler: ‘Maaş Ödemeyin, Hizmet Etmeyin’ Diyorlar!”

Özel Haber : Erdal Divriklioğlu

CHP Bergama İlçe Başkanı İsmail Durmaz, İller Bankası'ndan gelen 22 milyon TL civarı payın 15,5 milyon TL'sinin kesildiğini belirterek, bu durumu Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik bilinçli bir engelleme politikası olarak değerlendirdi.

Bergama Belediyesi'nin aylık gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturan İller Bankası payının bu ay neredeyse dörtte üçünün kesildiğini vurgulayan CHP Bergama İlçe Başkanı İsmail Durmaz, iktidarın "silkeleyin bunları" talimatıyla CHP'li belediyeleri hizmet yapamaz duruma getirmeye çalıştığını ifade etti. Durmaz, bunun bilinçli bir politika olduğunu söyledi.

PODCAST

‘Silkeleyin Bunları’ Dediler”

Durmaz, yerel yönetimlerin son bir yılını değerlendirdiği röportajında, belediyenin yaklaşık 300 milyon TL civarında borç ödediğini belirterek sert açıklamalarda bulundu: "Cumhuriyet Halk Partili belediyelere bakanın talimatıyla iktidar 'silkeleyin bunları' dedi ve silkelemenin ötesinde yerle bir edip paspas etmeye çalışıyorlar."

İlçe Başkanı, "Bu geçtiğimiz 5 yıl içerisinde burada AK Partili bir belediye yönetimi ve yerelde bir iktidar vardı. önceki dönemde hiçbir zaman için tahsil edilmeyen SGK ve vergi borçları bu dönemde tahsil edilmeye başlandı," diyerek iktidarın CHP'li belediyeler üzerinde baskı kurduğunu iddia etti.

Durmaz, "Belediyenin İller Bankası'ndan gelen maaş ödeme paralarını bile keserek beceriksiz duruma gösterme çalışmalarından anlamaktayız," ifadesiyle iktidarın esas amacını ortaya koydu.

“‘Maaşları Ödeyemeyin, Hizmet Etmeyin’ Demeye Çalışıyorlar”

Bergama Belediyesi'nin İller Bankası'ndan aylık 22 milyon TL civarında bir pay aldığını belirten Durmaz, "Bu ay 15,5 milyonunu kesmişler. Geriye bir şey kalmamış. Yani 'maaşları ödeyemeyin, siz hizmet etmeyi bırakın' diyorlar," şeklinde konuştu.

Bu kesintilerin sadece Bergama'yı değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de etkilediğini vurgulayan Durmaz, "Büyükşehir Belediyesi'nde de şu an yaşanan bir durum. Her ay 4 milyara yakın parasını kesiyorlar. Bu Büyükşehir'deki kesinti doğal olarak ilçelere yönelik hizmetlerde de sıkıntı yaratıyor,Yaşanan bu imkansızlıklara rağmen Belediye Başkanımız ve yönetimi bu dönemde çok büyük bir borç ödemesine rağmen önümüzdeki süreçte halkımızın taleplerini ve projelerimizi hayata geçireceğiz" dedi.

“Sattıkları Yetmedi, Şimdi de Kesintilerle Engellemeye Çalışıyorlar”

Durmaz, önceki belediye yönetiminin performansını şu sözlerle eleştirdi: "Satmadıkları hiçbir yer kalmadı. Ne arsa kaldı, ne tarla kaldı, ne bir şey kaldı. Geçitiğimiz dönemde otoyol açılışını bile Bergama Belediyesi yaptı dediler kendi hizmetleriymiş gibi sunmaya çalıştılar.Yaptıkları her şey meydanda."İlçe Başkanı, "Kendileri iktidar, ellerinde güç, ellerinde hiçbir kesinti olmadığı halde, bir sürü arazi tarla sattıkları halde, bir para bolluğunun içerisinde hiçbir şey yapmamış olmalarına rağmen, beceriksizliklerini bu dönemde belediyemizin iktidar tarafından iller bankasından gelen paraları keserek belediyemizi becereksiz bir durumda göstermeye çalışmak istiyorlar," iddiasında bulundu.

“Denetim Komisyonu Raporu Ortada, Biz Doğruları Söylemeye Devam Edeceğiz”

Denetim komisyonu raporuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınan Durmaz, "Bizim arkadaşlarımız olanı biteni olduğu gibi net bir şekilde açıklıyorlar ve söyledikleri her şey doğrudur. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak meclis üyelerimizin söylediklerinin ve yaptıklarının arkasındayız," dedi.

“Cemil Başkan Hem Sahada, Hem Halkla İç İçe”

İsmail Durmaz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın Bergama ziyaretiyle ilgili detayları da paylaştı. Durmaz, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay sık sık Bergama'ya gelip ziyarette bulunuyor. Bu sadece Bergama özelinde değil, İzmir'in diğer ilçelerinde de aynı şekilde çalışmalarını sürdürüyor," diye konuştu.

Tugay'ın ziyaret programını detaylandıran Durmaz, "Dün program dahilinde Ferizler'deki köy hayrına katıldı. Sonrasında Bergama'da gerekli incelemelerde bulundu, sahayı gezdi. Akşamında belediye meclis üyelerimizle birlikte toplantı yaptık. Meclis üyelerimizin taleplerini, dileklerini, önerilerini dinledi," ifadelerini kullandı.

Durmaz, Tugay'ın ayrıca Kültür Merkezi'ndeki konsere katıldığını, ertesi gün ise ticaret odası ve STK'larla toplantı yaptığını, ardından ilçe başkanlığını ziyaret ederek örgüt üyeleriyle buluştuğunu aktardı.

Ekrem İmamoğlu İçin İmza Kampanyası

Ekrem İmamoğlu için sürdürülen imza kampanyası hakkında bilgi veren Durmaz, "Yoğun bir talep var. Biz köylerde, pazar yerlerinde, şehrin çeşitli noktalarında imza topluyoruz. Daha önceden de bahsettiğim gibi sadece Cumhuriyet Halk Partili olanlar değil, 'haksızlık karşısında dilsiz şeytandır' diyen vatandaş da bu konuda imza vererek destek olmaya çalışıyor, Biz en kısa zamanda Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun çıkartılmasını istiyoruz ve buna da inanıyoruz" dedi.

İmamoğlu hakkında yapılan işlemleri eleştiren Durmaz, "Cumhurbaşkanı adayımızın başına getirilen bu tür haksızlığı, yapılacak olan ilk erken seçimde cumhurbaşkanı olarak seçileceğini gördükleri için yaptılar. Haksız yere gözaltına aldılar, delil uydurdular ve kendisini içeri attılar. Mal varlığına el koydular,Cumhuriyetle ve Demokrasi ile yönetilen bir ülkede yapılmaması gereken her şeyi Cumhurbaşaknı adayımıza yaptılar" şeklinde konuştu.

Durmaz, 23 Mart'ta yapılan cumhurbaşkanlığı ön seçiminde İmamoğlu'nun rekor bir oyla partimizin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu belirterek, iktidarın İmamoğlu'nu "terörle iltisaklandırmak" istediğini, ancak halkın tepkisi nedeniyle kayyum atamaya cesaret edemediklerini iddia etti.

İmamoğlu’nun adaylığı sürecinde CHP üyelerinin büyük bir motivasyon gösterdiğini vurgulayan Durmaz, “Yaklaşık 3450 üyemiz var, bunlardan 3100’ü ön seçimde oy kullandı. Dahası, 20 binin üzerinde yurttaş dayanışma sandığına geldi. Üstelik bunların arasında daha önce Cumhur İttifakı’na oy vermiş olanlar da vardı. Yapılacak ilk seçimde adayımız Ekrem İmamolu’nun Cumhurbaşkanı olacağına biliyoruz ” diyerek, CHP’ye yönelen toplumsal desteğin arttığını belirtti.

Belediye Meclisindeki İstifa

Bergama Belediye Meclisi'ndeki CHP Meclis Üyesi Av. Burhan Keskin, görevinden istifasına ilişkin soruya da yanıt veren Durmaz, "Arkadaşımız dönemin başından bu yana çok fazla meclise gelmeyip, çok fazla grup toplantılarına katılmadığı için bunu muhalefetin meclis üyeleri de görüyordu, gelmediğini biliyordu. Kendisi bu görevi yapamayacağını, yerine getiremeyeceğini bizim sorduğumuzda kabul etti. Biz de usulen 'madem görevinizi yerine getirmiyorsanız bu işi bırakın, yerinize alttan çalışkan, bu işi yapacak olan bir meclis üyemiz gelsin' dedik," açıklamasında bulundu.

İstifa eden üyenin yerine Mehmet Altıntaş'ın geldiğini belirten Durmaz, "Mehmet Altıntaş ilçe tarım müdürlüğünden emekli, menkul değerlendirme uzmanı, ziraat mühendisi, donanımlı, bilgili, eğitimli bir arkadaşımız. Umuyorum meclisimize çok şey katacaktır," dedi.

Ekonomik Zorluklar ve Tarımın Durumu

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorlukları da değerlendiren İsmail Durmaz, "Bergamalılar ya da Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlarımız, bu süreçte yaklaşık 2017'den bu yana işçisi, memuru, emeklisi, çiftçisi, köylüsü, kentlisi herkes zor bir süreçten geçiyor. Ülke yönetilemiyor, herkes zor durumda," değerlendirmesinde bulundu.

Durmaz, "Bugün çarşıya çıkıp baktığınızda emekliler iş arayışında. Şurada yarım saat imza standında durdum az önce. En az 4-5 tane emekli 'bizim sigorta masrafımız, giderimiz yok, bize göre bir iş yok mu?' diye soruyor. İnsanlar geçinebiliyor olsa bu şekilde iş aramazlar," diyerek ekonomik zorlukların toplumun her kesimini etkilediğini vurguladı.

Kendisinin de çiftçi olduğunu belirten Durmaz, çiftçilerin durumunu şu sözlerle anlattı: "Çiftçi batmış vaziyette şu anda. Geçtiğimiz yıl domates biber ekenlerin başına gelenleri duymuşsunuzdur. Domates biber ekenler bir dönümde 50 bin TL'ye yakın zarar ettiler. Bazıları 3 milyon, kimileri 5 milyon civarında zarar etti. Bunun kötü tarafı da, zaten ellerinde parası olup da zarar etseler 'kardan zarar ettik' derler. Bunlar çekmiş oldukları kredilerle, tarım kredilerden, tariş’ten veyahut da özel bankalardan aldıkları kredilerle bu işlerini çevirmeye çalışıyorlardı. Ürün para etmeyince, alan satan olmayınca çiftçi de haliyle battı, iflas etti."

Durmaz, tarımsal girdi maliyetlerinin bir yıl içinde üç katına çıktığını, ancak ürün fiyatlarının aynı kaldığını belirterek, "Üretim maliyetleri çok yüksek. Bu sadece çiftçide ya da köylüde değil, her yerde aynı. Sanayide de aynı, ticaret yapanda da aynı. Dışarı çıkıp gördüğünüzde görüyorsunuz ki insanlar perişan halde," dedi.