
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 23 Mart Pazar günü yapılacak önseçimde cumhurbaşkanı adayı olacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diploması iptal edildi. Diploma tartışması henüz gündemdeyken bu sabah İmamoğlu ve çalışma arkadaşları gözaltına alındı.
İmamoğlu’nun dört gün boyunca nezarette kalacağı ifade edilirken Türkiye’nin tamamından tepkiler yükselmeye başladı.
İl başkanlıklarında örgüt bir araya gelirken bir tepki de İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nden geldi. Yüzlerce kişinin katılımıyla, İzmir Mimarlık Merkezi’nden Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yüründü. Basın açıklamasını grup adına İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Yılmaz, “Yobazlara, gericilere karşı mücadele devam ediyor. Cumhuriyetin ilanından 100 yıl geçmiş, biz hala 100 yıl önceki karanlığa mahkûm edilmek isteniyoruz. Asla başaramayacaksınız. Bu ülkenin yurtseverleri, devrimcileri, sanatçıları, hukukçuları, yurttaşları, emekçileri, kadınları, çocukları size asla geçit vermeyecek” şeklinde konuştu.
‘Artık ülkede faşizmin tavan yaptığı bir gün yaşıyoruz. 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı hala devam ediyor’ diyen Yılmaz, “Yobazlara, gericilere karşı mücadele devam ediyor. Cumhuriyetin ilanından 100 yıl geçmiş, biz hala 100 yıl önceki karanlığa mahkûm edilmek isteniyoruz. Asla başaramayacaksınız. Bu ülkenin yurtseverleri, devrimcileri, sanatçıları, hukukçuları, yurttaşları, emekçileri, kadınları, çocukları size asla geçit vermeyecek. Bu süreç ne yazık ki ayırt etmeden sadece kendisi gibi düşünmeyen, söylemeyen herkesi ötekileştiren, suçlu görev ve terörist ilan eden bir anlayıştır. Bizim mücadelemiz bu anlayışladır. Kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan irade iledir bizim mücadelemiz” dedi.
‘ÜLKE TOTALİTER BİR REJİMLE YÖNETİLİYOR’
Hukuk ve yargının kollukla birlikte fikir ve eylem birliği içinde siyasallaşarak muhalif düşüncedeki herkes hakkında soruşturma başlattığını söyleyen Yılmaz, “Bugün Türkiye için kara günlerden bir tanesini daha yaşıyoruz. Demokratik yollarla iktidarda kalamayacağını anlayan tek adam rejimi, tüm rakiplerini siyasi kumpaslarla siyaset sahasından silmeye çalışıyor. Daha dün akşam saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması siyasi sebeplerle bir günde iptal edilirken ve bu meselenin hukuksuzluğu dahi henüz tartışılamamışken, bugün sabah saatlerinde evine yüzlerce polisle yapılan operasyon ile İmamoğlu gözaltına alınmış durumdadır. İktidar kendisine muhalif olan kim olursa olsun nefes dahi almasına izin vermemektedir. Tüm gücü ile siyasi rakiplerini silme gayreti içerisinde olan iktidar, bu konuda hukuki veya hukuk dışı tüm yöntemleri de kullanmaktan çekinmemektedir. Nasıl olsa iktidara ne hesap sorabilen bir kurum bırakılmıştır ne de bağımsız bir yargı mevcuttur. Ülke tamamen totaliter bir rejimle yönetilmektedir” diye konuştu.

Yaşanan olayların Ekrem İmamoğlu özelinde değerlendirilmemesi gerektiğini İmamoğlu’nun yalnızca tek örnek olduğunu söyleyen Yılmaz, “İktidara alternatif olabilecek, hatta iktidara karşı seçim kazanabilen bir kişinin varlığı bir demokrasi yarışı değil faşizm baskısının artırılması ile sonuçlanmıştır. Şunu artık herkesin bilmesi gerekmektedir: Türkiye hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, insan haklarının değil baskının, zorbalığın, faşizmin egemen olduğu bir ülke haline gelmiştir. Ülkede sadece İmamoğlu değil, artık hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Tutuklanmak, gözaltına alınmak, uydurma davalarla senelerce hapis yatmak, malvarlıklarına atanan kayyımlar eliyle her şeyinizin elinizden alınması, sürülmek, işsiz bırakılmak, bir siyasi cinayetin kurbanı olmak… Tüm bunlar ne yazık ki bu ülkenin sıradan olayları haline getirilmek istenmekte, halkın da bu sıradanlığı kanıksaması beklenmektedir” açıklamasını yaptı.
‘Ülkenin hukuki güvenceden, haktan, adaletten yoksun, demokrasinin kırıntısının dahi bırakılmadığı bir yer haline getirilmesi ise bir avuç mutlu azınlığın iktidarını korumak istemesi nedeniyledir’ diyen Yılmaz, “Bu mutlu azınlık ülkede kendisi gibi düşünmeyen, yaşamayan hiç kimseye nefes dahi aldırmayarak iktidar koltuğuna olanca güçleriyle yapışmış durumdadır. Ülke ekonomik olarak çok büyük bir buhrandan geçerken, insanlar akşam evlerine, çocuklarına ne götüreceklerini düşünürken, halk açlıkla, sefaletle sınanırken, ülkenin en yetişmiş insanları yurtdışında yaşamak için sıraya girmiş beklerken, geleceksizlik, belirsizlik, işsizlik, ağır vergi yükü altında halk inim inim inlerken bu temel emek-sermaye çelişkisinin siyasi bir yön kazanmaması için siyasi iktidar, koltuğunu baskı, zor ve faşizme başvurarak korumaktan başka çare görememektedir” açıklamasını yaptı.

‘YAŞANAN FAŞİZMDİR’
Ülkede hukuk, demokrasi, ekonomi ve toplum barışı kalmadığını dile getiren Yılmaz, “Bunun sorumluları servet içinde yaşarken sömürülen ve yoksullukla mücadele eden milyonlardan istenen tek şey ise sesini hiç çıkarmadan önlerine konulan insanlık dışı koşulları kabul ederek nefes alıp vermeye devam etmeleridir. Ne alternatif bir ses ne farklı bir siyasi görüş ne de aleyhe siyasi bir söylem veya oluşuma tahammülü olmayan bu zihniyet, kolluğu ve yargıyı adeta bir sopa gibi kullanarak kendisine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışmaktadır. 35 yıllık diploması bir cümle ile iptal edilen İmamoğlu’nun yaşadığı hukuksuzluk daha tartışılamadan, bir mafya babasının evine baskın yapılırcasına, 16 milyon İstanbullunun oylarıyla seçilmiş, davet üzerine her halde ifade vermeye gelebilecek bir belediye başkanı, evinin önüne yığılan yüzlerce polis eşliğinde şafak operasyonu ile gözaltına alınmıştır. İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle gerçekleşen bu operasyon, tüm siyasi rakiplerini hukuk dışı yollarla saf dışı bırakmak gibi yollarla iktidarda kalmayı amaçlayanlarca tertip edilmiştir. Yaşadığımız durumu artık ne hukuk dışı gibi ifadeler izah edebilmektedir ne de ayıplamak yetmektedir. Yaşanan aleni bir şekilde faşizmdir. Ve faşizm kınanarak, ayıplanarak, korkularak üstesinden gelinecek bir yönetim biçimi değildir” dedi.
‘KORKU DUVARLARINI AŞMALIYIZ’
Yapılanın gözdağı vermek olduğunu söyleyen Yılmaz, “Artık korku duvarının aşılması gerekmektedir. Korkmayın! Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, iş ve aş taleplerinizi en demokratik yöntemlerle haykırın! Bugün Ekrem İmamoğlu’nun başına gelen şey, aslında tüm ülkeye bir gözdağıdır, tüm ülkenin üzerine bir korku bulutu salmak amaçlıdır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir totaliter rejim, kendi kendine demokratikleşmemiştir. Faşizmin tek çaresi, birleşmiş bir halkın demokratik yöntemlerle yürüttüğü mücadeledir. Biz bu demokrasi ve özgürlük mücadelesini kazanacağız. İnsanlık tarihi her zaman daha iyinin, daha ilerinin zaferleriyle adım atmaktadır” diye konuştu.
Comentários