top of page
İzmir.png

İzmir’de Su Krizi Kapıda: Cemil Tugay’dan Acil Tedbir Çağrısı!

İzmir’de Su Krizi Kapıda: Cemil Tugay’dan Acil Tedbir Çağrısı!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Dünya Su Günü kapsamında yaptığı konuşmada, su krizinin her geçen yıl daha da ağırlaşacağını belirterek, İzmir’de su yönetiminin başarılı olduğunu ancak Türkiye ve dünya genelindeki su sıkıntısının giderek büyüdüğüne dikkat çekti. Tugay, su tasarrufu ve karbon nötr hedeflerine ulaşmanın zorunlu olduğunu vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında düzenlenen panelde, kuraklık ve su krizi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Tugay, her geçen yıl daha büyük su krizleri ile karşılaşılacağını ve bunun sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye ve dünya genelinde bir sorun haline geldiğini belirtti. İzmir’de ise bu süreçte doğru yönetimin önemine dikkat çekti.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU ve İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ortaklığında, EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi-Portekiz Sinagogu’nda düzenlenen “Dünyada ve İzmir’de Suyun Geleceği” panelinde konuşan Başkan Cemil Tugay, su krizine dair şu önemli açıklamalarda bulundu:


“Her geçen yıl daha ağır bir su krizi yaşayacağız. Bunun sadece İzmir’de olduğunu ya da olacağını düşünen varsa, Allah aşkına gözünü açsın. Türkiye’nin tamamı, dünyanın çok büyük bir kısmı su kriziyle mücadele ediyor. İzmir’de gerçekten iyi bir yönetim olduğu için geçen yıllarda çok ağır kuraklıklar olmasına rağmen İzmir su krizini yaşamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor. Herkes bilsin bunu.”


Başkan Tugay, paneldeki konuşmasında, su krizi ve ekosistemin bozulmasının bir arada yaşanabileceğini belirterek, yerel yönetimlerin bu konuda farkındalık oluşturma çabalarının önemli olduğunu ifade etti. “Adım adım yaklaşan su, gıda ve enerji krizi var. Bunlar iyi yönetilemezse bir süre sonra yaşam alanlarını terk etmek, bazı alanlarda sıkışmak, çatışmak ve sonrasında ekosistemin bozulmasıyla yok oluşa gitmek gibi bir sorun yaşayacağız. Bunlar ciddiye alınması gereken işler” dedi.


2024, tarihin en sıcak yılı

Tugay, 2024 yılının tarihin en sıcak yılı olarak kaydedildiğini belirtti ve kuraklık sorununa ilişkin verdiği bilgilerde dikkat çeken veriler paylaştı: “Son 3 yılda yağan yağmurun miktarı, 2021 yılına eşit. İzmir’de hem Küçük Menderes Havzası’nda hem de Türkiye’nin genelinde dramatik olarak göller ve akarsular kuruyor. Yazın bir damla su akmıyor. Çok net bir kuraklığı hep beraber yaşıyoruz. Herkesin iklim krizini durdurmak için acilen üzerine düşeni yapması lazım.”


Başkan Tugay, yerel yönetimlerin bu süreçte farkındalık yaratma ve çözümler geliştirme konusunda ciddi bir çaba içinde olduğunu vurguladı. Ancak, hükümetin bu konuda bilgi sahibi olup, yeterince ciddiyetle hareket etmesi gerektiğini söyledi. “Eğer hükümet de bu konuda bilgi sahibi değilse ya da yeterince konuyu ciddiye almıyorsa, yerel yönetimin gücü bir yere kadar oluyor” diyerek hükümetin daha etkin bir şekilde harekete geçmesi gerektiğine dikkat çekti.


Karbon nötr olmak zorundayız

Başkan Tugay, İzmir’in karbon nötr olma hedefinin önemine de değindi. İzmir’in Avrupa Birliği İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyon Kenti olarak taahhüt verdiğini belirten Tugay, bu hedefin zorunluluk olduğunu vurguladı. “2030’a kadar karbon nötr şehir olmamız lazım. Olsak iyi olur diye bir durum değil bu. Olmak zorundayız. Şehir olarak kendi üzerimize düşeni yapmadan başka şehirlere örnek olamayız” dedi. Ayrıca, enerji verimliliği konusuna da değinen Tugay, enerji emisyonunun en büyük kaynağının enerji kullanımı olduğunu ifade etti. “Hem kurum içindeki enerjinin verimliliğiyle ilgili hem de şehirdeki enerji verimliliğiyle ilgili çalışıyoruz, kararlar almaya çalışıyoruz.” dedi.


İzmir’de su krizi iyi yönetildi

Başkan Tugay, İzmir’deki su krizine ilişkin şu önemli açıklamalarda bulundu: “Geçen yıl hissettirilmemeye çalışılsa da bir kriz yaşandı. Her geçen yıl daha ağır bir krizi yaşamaya devam edeceğiz. İzmir’in ihtiyacı olan suyun teminiyle ilgili İZSU çalışıyor. Ve arkadaşlarımız kafa yoruyorlar. Çünkü bu sene yağış çok az oldu. Su temin ettiğimiz barajların hepsinde su seviyeleri çok düşük. Kayıp kaçaklarla ilgili önlemleri alıyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım, önümüzdeki bahar aylarında İzmir’e yağış olmazsa su kısıtlamalarına gitmek zorunda kalacağız.”


Tugay, İzmir’de sürecin iyi yönetildiğini belirterek, “Bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni. Herkes bilsin bunu” dedi.


Su tasarrufu ve tarımsal sulama

Başkan Tugay, su kullanımında tasarruf sağlanması gerektiğine dikkat çekti. “Kullandığımız suyun yüzde 70’i tarımsal sulamaya gidiyor. Artık çiftçilerimizle şunu konuşmak durumundayız; sulama sistemlerindeki hatalar düzeltilmeli, kaçaklar giderilmeli, daha az suya ihtiyaç duyan ürün desenleri seçilmeli” şeklinde konuşarak, çiftçileri eğitim ve uyarmaya yönelik adımlar atacaklarını ifade etti. Ayrıca, şehirde bireysel su tüketiminin de kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizdi. “4 buçuk milyonluk bir şehirde yaşıyoruz. Bireysel su tüketimini de mutlaka önlemlerle kontrol altına almamız lazım. Bozuk musluklardan şakır şakır su akıyor. Patlak tesisattan su sızıyor. Bireysel önlemler alınabilir” diyerek kamu düzenlemelerinin de şart olduğunu söyledi.


Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi içinde de ciddi bir su tasarrufu sağlandığını belirtti ve “Bir yıllık dönem içinde ciddi bir su tasarrufu sağladılar. Bu, artarak devam edecek. Yine bu sene özellikle park, bahçe, yeşil alan sulamalarında çok daha dikkatli, tasarruflu olacağımız bir programı uyguluyoruz. Su ihtiyacı az olan bitkileri, çim türlerini tercih ediyoruz.” dedi.


Su kullanımındaki eşitsizlik

Panelin diğer konuşmacılarından İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, suyun kullanımındaki eşitsizliklere de dikkat çekti. “Suyu artık hayatımızın merkezine yerleştirmemiz gerekiyor. Su kullanımındaki eşitsizliklere de dikkat etmemiz gerekiyor. Tarım, suyu en fazla kullanan sektör olarak öne çıkıyor. Gelir seviyesi ve gelişmişlik seviyesinde dengeyi kurmak da önemli, burada da eşitsizlikler var. Kır ve kent arasında ciddi farklar var. Nüfus ve popülasyon olarak da bakmamız önemli. Türkiye’de nüfus batıda, su kaynakları doğuda. Bu bölgesel ihtiyaçların karşılıklı olarak su temini sağlayabilecek biçimde yeniden düzenlenmesi, eşitlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

İzmir’de Su Krizi Kapıda: Cemil Tugay’dan Acil Tedbir Çağrısı!
İzmir’de dördüncü kuraklık yılı

İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir’deki su seviyeleriyle ilgili endişe verici bilgiler verdi. “2021 yılında bizim iki barajımıza yaklaşık 160 milyon metreküp su geldi. 2022-2023-2024’ü aldığımızda, neredeyse diğeriyle aynıydı. Yani son 3 yılda 190 milyon metreküp su geldi. Bu dördüncü kuraklık yılı. Bir kentin dayanması üçüncü yıldan sonra çok zor. Çok ciddi sorunlar yaşayabilirdik. Geçtiğimiz yılı çalışmalarımızla bir şekilde atlatabildik. Bu yıl daha çetin geçecek” dedi. Erdoğan, su teminini sağlamak adına yeni kuyular açıldığını ve pompa istasyonları kurulduğunu belirtti. Ayrıca Halkapınar’da büyük bir depo inşa ettiklerini sözlerine ekledi.


Küresel su krizi

Panelin bir diğer konuşmacısı Prof. Dr. Alper Baba, küresel su krizine de değinerek, BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında su kaynaklarının yönetiminin kritik olduğunu belirtti. “2022 yılı verilerine göre 2,2 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun” diyerek, suyun yönetimi konusunda tarihi medeniyetlerin geliştirdiği yöntemleri örnek gösterdi. “Geçmişte insanlar büyük barajlar inşa etmişler. Evlerde yağmur suyu depoları yapmışlar. Sulak alanları kullanmışlar. Yeraltı su depoları yapmışlar. Tarım ve sanayi alanlarında yağmur suyu toplamışlar. Çok ciddi uygulamalar yapılmış” dedi.


Kayıp kaçakla mücadele

Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu, Türkiye’deki su kıtlığı sorununa dikkat çekerek, kayıp kaçak oranlarının yüksek olduğunu belirtti. “Yüzde 30’larda kayıp kaçak oranımız var. İçme suyunu karşılayabilmek için kayıp kaçak oranını yüzde 10 seviyesine indirmemiz gerek” dedi.


Suya sahip çıkalım

İZSU Su ve Yapı İşleri Dairesi Başkanı Yeter Erten de suyun etkin ve verimli kullanımına dair yaptığı açıklamada, kayıp kaçakla mücadelenin önemini vurguladı. “Kayıp kaçakla mücadele etmek yeni kaynak aramak ve yaratmaktan daha önemli. Mevcut kaynaklarımızı en etkin ve verimli şekilde kullanmak ve sisteme vermek en büyük hedefimiz” dedi ve ekledi: “Su olmadan yarınımız olmaz. Suyumuza sahip çıkalım.”


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page