top of page
İzmir.png

İzmir’in İçme Suyu Tehlikede: Önlem Alınmazsa Geç Kalınacak!

  • Brifing Online
  • 1 gün önce
  • 2 dakikada okunur
İzmir’in İçme Suyu Tehlikede: Önlem Alınmazsa Geç Kalınacak!
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 24 sayfalık rapor hazırladı. İzmir’de su kaynaklarının yüzde 70’i risk altında bulunuyor. Tahtalı ve Gördes barajlarında da kirlilik baskısı artıyor, iklim değişikliği de su potansiyelini her yıl daha da azaltıyor ve şu an kritik eşiğe gelindi. Rapora göre Gediz, Küçük Menderes ve Kuzey Ege havzaları da tehlike sinyali veriyor. Yerüstü ve yeraltı sularında kirlilik oranları kritik seviyelere ulaştı. İzmir'de içme suyu için zaman daralıyor, önlem şart.

ÇEVRE Mühendisleri Odası İzmir Şubesi kapsamlı bir su raporu hazırladı. Rapora göre, İzmir’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.000 m³ civarında ve bu değer kenti "su kıtlığı" yaşayan bölgeler arasına sokuyor. Türkiye genelinde su stresi yaşanırken, İzmir özelinde durum daha da vahim bir tablo çiziyor.


Küresel iklim değişikliği, sanayileşme, aşırı kentleşme ve kontrolsüz tarımsal faaliyetler nedeniyle İzmir’in su varlığı hem miktar hem de kalite açısından tehdit altında. Özellikle Gediz, Küçük Menderes ve Kuzey Ege Havzaları, kirlilik ve aşırı kullanım baskıları nedeniyle risk seviyesini aşmış durumda.


Gediz Havzası yoğun sanayi ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirleticilerle boğuşuyor. Nehir ve yer altı su kaynaklarının büyük bölümü kötü su kalitesi riski taşıyor.


Küçük Menderes Havzası’nda ise tarımsal sulama, hayvancılık ve evsel atıksuların neden olduğu kirlilik, su kaynaklarının yüzde 50’sinden fazlasında kötü kaliteye yol açmış durumda.


Kuzey Ege Havzası’nda ise hem yüzey hem de yeraltı suları ciddi endüstriyel ve tarımsal kirlilik baskısı altında.


TAHTALI VE GÖRDES’E KİRLİLİK BASKISI

Raporda, İzmir’in ana içme suyu kaynaklarından biri olan Tahtalı ve Gördes havzalarında da kirlilik baskısının arttığı vurgulanıyor. Artan riskler, şehrin içme suyu güvenliği açısından kritik tehlike oluşturuyor.


Öte yandan mikroplastik kirliliği tehdidi de büyüyor. Avrupa Birliği 2024 itibarıyla içme sularında mikroplastik izlenmesini zorunlu hale getirirken, Türkiye’de bu konuda henüz kapsamlı bir mevzuat geliştirilmediği belirtiliyor.


ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, mevcut yönetim sisteminin parçalı ve yetersiz olduğuna dikkat çekerek, bütünleşik bir su yönetimi modelinin acilen uygulanması gerektiğini vurguluyor. İzleme verilerinin kamuoyu ile şeffaf şekilde paylaşılması ve su yönetimi konusunda daha sıkı denetimlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.


Uzmanlar, suyun yalnızca bir doğal kaynak değil, yaşamın kendisi olduğunu hatırlatarak, İzmir için zamanın daraldığına işaret ediyor.


Eğer bugünden radikal önlemler alınmazsa, İzmir yakın gelecekte ciddi bir susuzluk tehdidiyle karşı karşıya kalacak.


Comentários

Avaliado com 0 de 5 estrelas.
Ainda sem avaliações

Adicione uma avaliação
bottom of page