Bağımsız Dikili Belediye Başkan Adayı Dr. Kemal Doyuran, Dikili Çamlarlatı Sokağında düzenlediği proje tanıtım toplantısında Doyuran, "Belediyenin kapısından rant değil, halk girecek! Dikili'nin ve Çandarlı'nın tüm imkanları onlar için kullanılacak. Belediyecilik yıkmak değil, yapmaktır. Halkın parasını halk için kullanmaktır." dedi.
Dr. Kemal Doyuran, Dikili'nin her bir mahallesini ve köyünü kucaklayan bir yaklaşımla, adaylığı hakkında kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Yüksek Seçim Kurulu'nun hukukun üstünlüğünü bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Doyuran, "Halkın adaylığını geri verdiler. Şimdi biz halkın iradesini sandıkta yansıtacağız." şeklinde konuştu.
Halkın refahı için belediye yönetiminde yapılacak değişikliklere vurgu yapan Doyuran, işçi ve memurların haklarını koruyacaklarını, maaşların yükseltilmesi için çaba sarf edeceklerini ifade etti. Ayrıca, beş yıl içerisinde gerçekleştirecekleri projelerle ilgili detaylı bilgi verdi.
Doyuran'ın proje tanıtım toplantısındaki açıklamaları şu şekilde oldu:
ADAYLIĞIMI KAĞIT ÜZERİNDE BİTİRMEK İÇİN BİN BİR OYUN, SİYASİ MOBİNG HEPSİ KULLANILDI.
“Sevgili Dikili Halkı, hoş geldiniz. Karşımda kocaman bir mozaik görüyorum. Bütün mahallelerimiz, köylerimiz burada. Zorlu bir süreçten yine el ele geçtik. Adaylığımızı; halkın adaylığını ellerimizden aldılar.
Bin bir oyun, siyasi mobing hepsi kullanıldı amaç bizim adaylığımızı kağıt üzerinde bitirmekti. Ama olmadı. YSK hukukun üstünlüğünü bir kez daha göstermiştir. Halkın adaylığını geri vermiştir! Zaten şikayet edebilecekleri başka bir kurumda kalmamıştır. Tüm plan, benim meydanlarda olamadığım bir ortam yaratmaktı. Kağıt üzerinde seçimi bitirmekti. Ama olmadı... Bitiremedin! Sonuçta sandıkta halk seni bitirecek!
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın! Dikilinin refahı, ilerlemesi, hak ettiği yere gelmesi için ben halkımın zavallısı olmaya hazırım! Halk ile el ele geliyorum. Korku ve tehdit imparatorluğuna son vermeye geliyorum. Belediye işçisine ve memuruna uygulanan baskıya ve mobinge son vermeye geliyorum! Kaybedeceksin! Ve artık biliyorsun, halk seni istemiyor! Zor durumdasın korkma diyordum ya artık benden kork!
Kimse otobüs otobüs getirdiğin insanlara inanmıyor. İftiralarına inanmıyor. Kimse sana inanmıyor! Siyasi üslup herkesin kullanabileceği bir dil değil. İftira ve aşağılama dolu sözlerin benim yanımdaki halkın çığ gibi büyümesini sağlıyor. Kimse kötü söz istemiyor, kimse kavga istemiyor. Artık Dikili ister kara olsun, ister beyaz bir dayı istemiyor.
Beş yıldır kibirin ve egon yüzünden kırmadığın kalp kalmadı. Ben bile meydanlara çıkmadan önce bu kadarını bilmiyordum. Ne yaparsan yap kırdığın, yıktığın, yapacağım deyip yapamadığın hiçbir şeyi artık düzeltemezsin. İşimiz Dikili gücümüz Dikili demişsin. Senin işin mi çoktu yoksa gücün mü yoktu?
Sevgili Dikililere, yüreğinizdeki cam kırıklarının, çektiğiniz acıların toplamıyım ben. Siz bana sahip çıktınız, ben de söz veriyorum size sahip çıkacağım. Ben size, siz de bana emanetsiniz. Son güne kadar el ele eksilmeden çoğalarak yürüyeceğiz. Önce insan... sonra başkan olmaya geliyorum.”
BELEDİYENİN KAPISINDAN RANT DEĞİL, HALK GİRECEK.
“Duyuyorum, soruyormuşsunuz "Meclisi yok nasıl yönetecek?". Belediye başkanının partisi olmaz hizmeti olur, o yüzden bağımsız adayım. Ben tüm partiler için birleştirici güç olacağım. Seçilmiş tüm meclis üyesi arkadaşlarımla uyum içinde çalışacağım. Eminim ki onların Dikili'ye olan aşkı en az benim aşkım kadardır. Benden olan ya da olmayan yok.. Çünkü ben Dikili'nin başkanı olmaya adayım! Tek bir partinin değil. Rozetimi çıkarttım. Doğru siyaset, doğru belediye, doğru insan olarak geliyorum. Belediyenin kapısından rant değil, halk girecek! Dikili'nin ve Çandarlı'nın tüm imkanları onlar için kullanılacak. Belediyecilik yıkmak değil, yapmaktır. Halkın parasını halk için kullanmaktır. Ve ben bunu yapacağım! Kibirle değil sevgiyle yöneteceğim. Korkaklıkla değil cesaretle yöneteceğim. Tek başıma değil sizinle yöneteceğim, halk meclisleri ile yöneteceğim.
Beş yıl içerisinde birlikte yapacağımız projelerimizi kısa kısa sizlere tanıtmak istiyorum. Biz beş yıl sonra bunları tamamlamış ve halka verdiğimiz sözü tutmuş olacağız. Ve tüm bunları birlikte başaracağız.”
BELEDİYEDE ÇALIŞAN İŞÇİ MEMURLARIMIZIN MAAŞLARI BENİM DÖNEMİMDE EN YÜKSEK REFAH DÜZEYİNE GETİRİLECEK.
“Sevgili arkadaşlarım, daima bana sahip çıktınız bana vereceğiniz her oyun onurunu sonuna kadar taşıyacağım. Bağımsız adayım, bağımsız başkan olarak kalacağım. Ancak size gönülden bağlıyım. Sevgili kardeşlerim ben başkan olduğumda belediyede çalışan hiçbir işçi ve memur işinden olmayacak. İşçi kardeşlerim, mevcut belediye yönetimi "Emek en yüce değerdir" sözünü unutmuş ya da hiç duymamış. Bu bölgedeki belediyeler içinde en düşük maaşı siz alıyorsunuz. Biliyorum! Maaşlarınız yoksulluk sınırının altında ama size söz artık boynunuz yere eğilmeyecek. Evlerinize giderken yüzünüz gülecek. Çocuklarınıza oyuncak, meyve evinize et alabileceksiniz. Maaşlarınız benim dönemimde en yüksek refah düzeyine getirilecek! Biliyorum ki halkın coşkun akan selinin karşısında hiçbir güç duramaz. Halkın oyu asla satın alınamaz. Mustafa Kemal Atatürk, şanlı bayrağımız ve vatanımız hepimizin ortak paydasıdır. Yanımda halk, yukarıda hak varken bizi kimse durduramaz.
Benim için zavallı demişsin... Hırsız diyemezsin, yolsuz diyemezsin, rantçı hiç diyemezsin. Eğer halkımın refah düzeyi artacaksa, Dikili rantçı değil halkçı belediye olacaksa bana inanan halkımın seve seve zavallısı olurum.... Size Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözüyle veda etmek istiyorum, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
Comments