CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, İzmir Karabağlar'da yıkım kararı bulunan İsmailağa cemaatine ait kaçak yurt binasının AK Partili isimlerin koruması altında olduğunu söyledi.
Yıkım kararı olmasına rağmen kaçak olarak faaliyet gösteren İsmailağa cemaatine ait yurt ve Kur'an kursunun önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, “Belediyemiz burayı yapım aşamasında mühürlüyor ve Karabağlar Kaymakamlığı’na yazı yazarak kolluk gücü istiyor ama kaymakamlık buna yanaşmıyor. Neden? Çünkü bu kaçak yapının arkasında AKP İzmir siyasetinden etkili isimler var” diyerek tepki gösterdi.
İzmir’in Karabağlar ilçesi Uzundere Mahallesi'nde yıkım kararı olmasına rağmen kaçak olarak faaliyet gösteren İsmailağa cemaatine ait kaçak yurt ve Kur'an kursunun yıkımı Karabağlar Kaymakamlığı tarafından kolluk kuvveti gönderilmemesi nedeniyle gerçekleştirilemedi.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, CHP Heyeti ile birlikte tarikata ait binanın önünde basın açıklaması yaptı.
Yurdun şimdiye kadar yıkılamamasına ilişkin konuşan Zeybek, yurdun 2024’ün ocak ayında yapımına başlandığını belirterek, “Arkadaki kaçak yapı ile ilgili belediyeye başvuru yok çünkü bölgenin imar planı yok. Alanın imar planı yapım aşamasında. İmar planına göre nereden yol geçecek neresi donatı alanı olacak belli değil. Belediyemiz burayı yapım aşamasında mühürlüyor ve Karabağlar Kaymakamlığı’na yazı yazarak kolluk gücü istiyor ama kaymakamlık buna yanaşmıyor. Neden? Çünkü bu kaçak yapının arkasında AKP İzmir siyasetinde etkili isimler var” dedi.
“Mahkemelerin desteğiyle yürümüş bir kaçak yapı”
“Onların talimatı üzerine süreç gerçekleşmiyor” ifadesini kullanan Zeybek, Karabağlar Belediyesinin, Karabağlar Kaymakamlığı’ndan polis gücü istediği hâlde yıkıma destek verilmediği hatırlattı.
Zeybek, İsmailağa cemaatine ait yurdu “devletin gözetim ve denetiminde, mahkemelerin desteğiyle yürümüş bir kaçak yapı” diye tanımlayarak şunları söyledi:
“Hukuku sarsan mahkemelere bir tanesi daha ekleniyor, belediyenin yıkım kararında yürütmeyi durdurma kararı veriliyor. Burada devletin hukuk ve mahkemeler eliyle süreci engellemesinin bir örneğini görüyoruz. Kolluk kuvveti de gönderilmeyerek yıkımı engelleniyor. İktidar tarafından kollanan malikler binanın ikinci katının yapımına başlıyor. Yine aynı süreç işliyor. Mahkeme yanlışın farkına varıyor ancak bina belli bir noktaya gelince verdiği hukuk dışı kararı kaldırıyor. Belediye bir kez daha Karabağlar Kaymakamlığı’ndan polis gücü istiyor ancak türlü türlü bahanelerle yıkım gerçekleşmiyor. Bu gördüğünüz yapı doğrudan doğruya AKP'nin iktidarında devlet eliyle nasıl kaçak yapının nasıl yapıldığını gösteriyor. Yan tarafta görünen mahallede gecekondular var, burada bir çivi çakmak istendiğinde belediyeden izin alınamıyor çünkü imar planı yok.”
“Devletin memurları, hukuku uygulamakla mükelleftir”
Devletin memurlarının hukuku uygulamakla mükellef olduğunu belirten Zeybek, yıkımın gerçekleştirilmesi için çağrı yaptı. Binanın projesinin olduğu ancak denetim olmadığını vurgulayan Zeybek “İş gerçekleşmeden önce uyarı yapmak gerekir. Türkiye'de kavak yapıların da imar suçlarının da kaynağı ve nedeni AKP'dir. Ranttan beslenen bir yapıdır AKP. Bu süreci takip edeceğiz. Her türlü toplumsal olayda emniyet güçlerini yurttaşların karşısına diken devlet, Esenyurt'ta belediyeye girişi engellemek için duvar olan çevik kuvvet polisleri nasıl oluyor da yurdun yıkılmasını engellemek için bir şey yapmıyor? Devletin memurları, hukuku uygulamakla mükelleftir. Kanunsuz emir, emir olamaz. Kanuna aykırı emirleri yerine getirmek zorunda değilsiniz. Size yüklenen sorumluluğu yerine getirin, bu kaçak yapının yıkılmasına yardımcı olun. Bu ve benzeri kaçak yapılarla ilgili sunu söyleyeyim. Bunun arkasında siyaset var. Birçok kaçak yapı yıkılıyor ama bu yıkamıyor çünkü arkasında bir siyasi güç var. Gördüğümüz kadarıyla burada proje var, denetim yok yapıya ilişkin kayıt yok. Bu yapının güvenli olup olmadığından öte yapının kaçak olması önemlidir” diye konuştu.
“Belediyeye de soruşturmalar açıldı”
Zeybek, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Türkiye'nin yüzde 95'inde deprem olabileceğini biliyoruz. Marmara depreminden sonra kavak yapılarla ilgili önemli kısıtlamalar getirildi. Bu yapılar projeye uygun yapılmak zorundadır. Görevlerini eksik yaptığı gerekçesiyle ilgili belediyeye de soruşturmalar açıldığını ve tutuklama yapıldığını biliyoruz”
Kommentare