top of page

CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey: ‘Sat-Ver’ politikasıyla Menemen Belediyesi yönetilemez!


CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey:  ‘Sat-Ver’ politikasıyla Menemen Belediyesi yönetilemez!
CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey: ‘Sat-Ver’ politikasıyla Menemen Belediyesi yönetilemez!
ÖZEL RÖPORTAJ
www.izmiryasam.net olarak Cumhuriyet Halk Partisi Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, Özbey çarpıcı iddialarda bulundu. Menemen’deki mevcut belediyecilik anlayışını, geride bıraktığımız yerel seçim sürecini ve ilçenin karşı karşıya kaldığı sorunları değerlendiren Özbey, Menemen’in yüzeysel bir güzelleştirme ile makyajlandığını, ancak derinlerdeki sorunların çözülmediğini vurgulayarak, "Menemen Belediyesi’nin firmalara verdiği ihalelerden oluşan borçlara karşılık arazi satılıp borç kapatılıyor. Borçsuz denilen Menemen Belediyesi’nde, Ekim ayı meclisinde, belediye şirketi Meta-Su İnşaat Şirketi’nin SGK ve vergi borçlarına karşılık belediye mülkiyetine ait taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne devri yapılıyor. ‘Sat-ver’ politikasıyla belediye yönetiliyor," dedi.

İşte Hüseyin Özbey’in açıklamaları:


Öncelikle sizi tanımak isteriz. Hüseyin Özbey kimdir?

"1971 Tunceli Mazgirt doğumluyum. Meslek lisesi mezunuyum. 1988 yılından bu yana İzmir’de yaşamaktayım. Bir özel firmada 25 yıl hizmet ettim. 4 dönem, 20 yıl boyunca Kent 2 İstiklal Mahallesi’nde muhtarlık yaptım. 31 Mart yerel seçimlerinde muhtar adayı olmadım. 20 Ağustos 2023’te Cumhuriyet Halk Partisi ilçe kongresinde CHP Menemen İlçe Başkanı adayı oldum ve o tarihten bu yana Menemen CHP İlçe Başkanı olarak görevime devam ediyorum."


Menemen’de 31 Mart yerel seçim sonuçlarını partiniz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Yerel seçimlere girerken partimizde 11 aday adayımız vardı. Aday adaylığı sürecimizin sonunda CHP Menemen Belediye Başkan Adayımız Av. Deniz Karakurt oldu. Belediye başkan adayımız belli olduktan sonra, seçim süresi boyunca son güne kadar tüm gücümüzle sahadaydık. Normal bir seçim yarışı olmadı; karşımızda devletin tüm imkanlarını kullanan Cumhur İttifakı Menemen Belediye Başkan Adayı Aydın Pehlivan vardı. Özellikle seçim öncesinde esnafa yapılan yardımlar, rüşvet gibi algı yaratacak eylemler bu süreci daha da zorlaştırdı. Örneğin, Menemen’de birçok kuaföre on bin liralık setler bırakıldı. Elbette esnafa yardımcı olunsun, bu tür desteklere karşı değiliz; ancak bunlar seçim öncesi dağıtıldı ve seçim biter bitmez bu yardımlar ortadan kayboldu. Yani, devletin tüm imkanlarını kullanan bir aday ile yarışa girdik.


Aydın Pehlivan, Menemen Başkan Vekili olarak seçildiği tarihten, yerel seçimlerin yapılacağı tarihe kadar yaklaşık 3 milyon 800 bin metrekare Menemen arazisini sattı. Bu arazilerden elde edilen gelirlerle aslında kendi seçim finansmanını sağladı ve kamu zararına sebep oldu. Her köşe başında seçim ofisleri açtılar, Menemen’de her direğe bir poster astılar, bizim afişlerimizi asacak yer bulamadık. Kamu parasıyla bu seçim sürecini yürüttüler. İş vaadiyle insanları kandırdılar. Seçim döneminde işe aldıkları insanları da 1 Nisan’da kapının önüne koydular. Şunu da iddia edebilirim ki Menemen Belediyesi’nde çok ciddi oranda "bankamatikçi" çalışan var. Bu kişileri kendileri de biliyorlar."


"Menemen’deki belediyecilik anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Aydın Pehlivan’ın başkan vekilliği döneminden bugüne kadar geçen süreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Sat-Ver’ politikasıyla Menemen Belediyesi Yönetilemez.

“Halkımızda, yerelde AK Parti’yi seçersek, iktidarda da AK Parti olduğu için Menemen’de her şeyin iyi olacağına dair bir algı ve beklenti vardı ama hiçbir şey iyi olmadı. Tam tersi oldu. Tekrar ifade edeyim, Aydın Pehlivan başkan vekili olarak göreve geldiğinden seçim dönemine kadar sadece arazi satışlarıyla ilgilendi. Yaklaşık 3 milyon 800 bin metrekare Menemen arazisini sattı. Vaad edilen projelerin ise birçoğu yarım kaldı ve borçlu durumda. Başkan olarak seçildiği zaman ise 1 Nisan’dan sonra tekrar 1 milyon 140 bin metrekare arazi satış yetkisi aldılar ve şu anda 900 bin metrekare arazi satıldı. Yapılan bu arazi satışlarından da belediyeye hiçbir gelir elde edilmedi. Yani para belediyeye girmedi. Neden girmedi? Örneğin, taş ve asfalt kaplayan firmaya daha önce verilen ihaleden kaynaklanan borca karşılık Ulukent’te en değerli yerlerdeki 13 imarlı arsadan 9 ya da 11’ini bu firma borcuna karşılık aldı. Bu ve benzeri firmalara ne kadar borcumuz var, onu da bilmiyoruz. CHP Belediye Meclis üyesi arkadaşlarımız bu konularla ilgili belediye meclisinde önerge veriyorlar ama çoğunluk kendilerinde olduğu için önergelerimizi cevaplamıyorlar.


Yani buradan da altını çizerek söylemek isterim, Aydın Pehlivan’a şu şekilde seslenmek istiyorum: 'Arazi satarak bu iş böyle yürümez.' Menemen Belediyesi'nin 2025 yılı bütçesinin de 6 milyar civarında olduğu söyleniyor, bu bütçenin 3 milyarı ise arazi satış geliri. Bunun yanı sıra, işçi gideri konusunda İller Bankası’ndan Menemen Belediyesi'ne aylık gelen paranın 20-25 milyon olduğunu başkan kendisi belediye meclisinde bizzat söyledi. Menemen Belediyesi’nde işçilerin 1 aylık masrafı ise 105 milyon.


Bu işçileri biz almadık. CHP’den AK Parti’ye geçerken Menemen Belediyesi'nde 1.600 işçi çalışıyordu. Bu sayının üzerine 2.200 işçi daha alınmış. İhtiyaç varsa mutlaka işçi alınmalı, bir insanı ekmek sahibi etmek kıymetli ve değerlidir. Biliyorsunuz, Aydın Pehlivan’ın kendi döneminde işe aldığı bazı işçiler çıkarıldı. Ama neye göre çıkarıldı? Bu arkadaşlardan bazısı temizlik işçisi, kimisi kreşlerde ya da okullarda çalışıyordu. Belediyenin içinde 20 yıldır çalışan ve emek veren kişilerdi bunlar. Eğer işçi çıkarılması gerekiyorsa, bankamatikçileri çıkarın."



Emsal belediyelerle kıyasladığınızda, Menemen Belediyesi'ndeki işçi sayısı hakkında ne düşünüyorsunuz?

"Emsal belediyelerle kıyaslarsak, Menemen Belediyesi'nin 1.300-1.500 arası işçisi olması lazım. Örneğin, Çiğli Belediyesi bizden yaklaşık 10-15 bin nüfus daha fazla, 225 bin civarı nüfusu var ve orada 1.700 civarında işçi çalışıyor. Şu anda Menemen Belediyesi'nde 'Sat-ver' politikasıyla bu iş yürümez. İş sahası açmak çok önemli; nasıl olabilir bu? Biz bir tarım kentiyiz. Tarım kentimizde özel sektör gözetilerek bir salça fabrikası kurulabilir. Bu sene Menemen’de köylere gidiyoruz, insanlar domateslerini toplayamadı, zarar etti. Menemen’de kamu gücünü kullanacaksak, salça fabrikası ya da bir kooperatif kurulabilirdi. Bir soğuk hava deposu yaptırılıp çiftçiye faydalı olunabilirdi. Bu örnekler çoğaltılabilir. 'Sat ve günü kurtar' politikasıyla bu iş yürümez."


"Menemen makyajlı bir şehir.”

"Şu anda Menemen’in girişine ya da ana yoluna baktığınız zaman her şey güllük gülistanlık, her şey ışıklı ve çimlendirilmiş. Menemen’in arka sokaklarına gidin; bir Ahıdır Mahallesi'ne, bir Hıdırtepe eteklerine gidin. Tepe Sosyal Tesisleri'nin altında, askeriyenin tam karşısında Menemen’in merkezi burası; bir görün yani, araçla geçmek imkansız. Proje dedikleri yolun ortasında alınan malzemeler, kalıplar hepsi orada çürümeye yüz tutmuş durumda. Menemen makyajlı bir şehir. Kazımpaşa Mahallesi'nde, Tuz Fabrikamızın olduğu civarda, Hıdırtepe’nin eteklerinde ve Kubilay Anıtı'nın kuzeyinde kalan bölgeyi bir görmek lazım. Atık depolama alanı haline gelmiş, evsel atıklar toplanıyor ve orada yakılıyor. Bunlar yakıldıktan sonra, çevrede hurda işiyle uğraşan kişiler de orada, mahallenin ortasında lastik yakıyor. Dışarıdan Menemen’den geçen bir insan 'Ne güzel' demiştir. Ama hepsi makyajdan ibaret. Temizlik konusu şu anda sekteye uğramış durumda. Muhtarlarımızla görüşüyoruz, kendileri sorunlarıyla ilgili belediyeye ulaşamadıklarını ifade ediyor. Temizlik, yol, ulaşım sorunları var; Menemen Belediyesi hiçbir yere, hiçbir şekilde el atmıyor."

Yorumlar


bottom of page