top of page

Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor

Güncelleme tarihi: 15 May


Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor
Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor
Röportaj: Erdal Divriklioğlu


1971 Muş Varto doğumlu Dr. Sinan Güzel, 30 yılı aşkın tıp doktorluğu deneyimiyle Aliağa'dan tıp dünyasına ve hipnoza uzanan bir yolculuk hikayesi yazıyor. İlkokul 3. sınıftan itibaren Aliağa'da büyüyerek bu şehre olan derin bağını daima korumuş.


25 yıllık hipnoterapi ve 17 yıllık hipnoz eğitmenliği deneyimiyle edindiği bilgi ve becerileri, Aliağa merkezli Ericksonian Hipnoz Derneği'nin başkanlığı ve 2004 yılında İzmir'de kurulmuş olan Klinik ve Uygulamalı Hipnoz Derneği'ndeki yönetim kurulu üyeliğiyle paylaşarak hipnozun yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor.


Dr. Sinan Güzel ile yaptığım bu röportajda hipnozun ne olduğunu, tedavi amaçlı olarak hipnoterapinin hangi alanlarda kullanıldığını ve hipnoterapiyi kimlerin uygulayıp uygulayamayacağını konuştuk.



İşte sorular işte cevaplar…


Hipnoz nedir?

Dr. Sinan Güzel: Hipnozun yüzlerce tanımı var Amerikan Hipnoz Birliğinin tanımı benim çok hoşuma gidiyor. Tedavi amaçlı hipnozun en iyi tanımı bu. Bu tanıma göre Bilinç altında seçilmiş kabul edilebilir kalıcı değişiklikler yaratmak yani bu yapacağınız değişikliğin bir kere seçilmiş olması gerekli. Siz veya hasta tarafından. Yapılan değişikliğin kalıcı olması lazım çünkü bir problemi hallediyorusunuz ve seçimin tıp camiası tarafından bu doğru bir seçimdir diyerek kabul edilebiliyor olması lazım.


GÜNLÜK HAYATIMIZDA DEFALARCA HİPNOZ YAŞIYORUZ.


Hipnoza bir de yukarıdan bakarsak reklam hipnozu var, toplum hipnozu dediğimiz siyasetinde içinde dahil olduğu hipnoz şekilleri var grup hipnozları var. Grup hipnozları hem eğlence amaçlı olabilir hem de tedavi amaçlı da olabilir. Kadın doğumlarda mesala ağrısız doğumlarda doğumun kolay geçmesini sağlamak için önceden yapılmış grup hipnozları var.


Sahne eğlence sokak hipnozu var. Bunlar aslında bir Hipnoz şemsiyesinin altında fakat herkesin aşina olduğu bir şeyler söyleyeyim bir kere istatistiki olarak şöyle bir şey söyleriz biz. Liseyi bitirmeye yetecek zekaya sahip herkes istatistiki olarak günde ortalama 8-10 defa Hipnoza giriyor zaten. Bu herkesin bildiği bir şey.


Ama bunun Hipnoz olduğunu bilmiyoruz. Hipnoz diye tanımlamıyoruz. Mesala yol Hipnozu dediğimiz bir şey var. Yol Hipnozu nedir? Arabayı kullanıyorsun bir bakıyorsun 1-2 km gelmişsin arayı hatırlamıyorsun mesela ama bir hata yapmamışsın bir kural çiğnememişsin dalarak gelmişsin dalmışsın yani. Berber Hipnozu deriz berbere gidersin mesala bir oturursun bir de kalktığını hatırlarsın. Kitap Hipnozu vardır kitaba dalarız aslında sanki bedenimiz orada ama zihnimiz kitabın olduğu yere gidiyor.


Bunun gibi günlük yaşantımızda defalarca bu hipnozları yaşıyoruz. Hipnoterepide ise bu ortamı konsantrasyonun artırıldığı ortamı bilerek sistamatik olarak yaratıyoruz ve tedavi elde ediyoruz oradan. Aslında Hipnoterepi bu. Bir şeye çok fazla odaklanmışsındır diğer şeyleri görmezden gelirsin bu Hipnotik ortamdır. Hipnoz bir uyku değil tam tersi özel bir şeye karşı çok daha uyanık hale gelmedir.


Hipnoterapi hangi alanlarda insanlara yardımcı oluyor?

Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor
Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor


Dr. Sinan Güzel: Şimdi yasal olarakta Hipnoterapi'yi modern tıp'a yardımcı terapi tekniği olarak kabul ediyoruz. Yani burada özellikle Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği ve yazmış olduğu çok fazla endikasyon var, bizlerde bunları kabul ediyoruz. Bunların çoğuda bilimsel araştırmalarla kabul edilmiş durumda.


Geçtiğimiz günlerde yönetmelikte yeni standartlar belirlendi. O standartlarda mesela Hipnoz ile ilgili endikasyon dediğimiz yani kullanım alanları ve kullanabilecek teknikler konusunda epey bir revizyon yapıldı. Bunların hepsini benim ve ortağım Dr. Haluk Alan'ın önerdiği, kendisi de Sağlık Bakanlığı'nda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bilim Komisyonu üyesidir. Bizler orada yapılmasını istediğimiz değişikliklerin hepsinin bilimsel kaynakçalarına, yapılmış araştırmalara, tıp dünyasında kabul edilen belli araştırma siteleri ve kurumları vardır bunlardan örnekler göndererek revizyonlar talep ettik ve çoğu kabul edildi


Hipnozun kullanım alanlarından genel olarak bahsedecek olursak:


Yardımcı terapi yöntemi olarak psikolojik neredeyse bütün problemlerde çok yoğun olarak kullanılıyor. Bunların en başında mesela obsesyonlar, takıntılar, tikler, korku fobiler, depresyon, anksiyete, bağımlılıklar (sigara, alkol), travma sonrası stres bozukluğu (deprem sonrası yoğun bir şekilde oldu). Deprem sırasında da çok yoğun olarak gönüllü 130'a yakın psikolog ve doktor arkadaş sahaya indiler, onlar bizim onları süpervize etmemizle her vakalarını nerdeyse bizlerle paylaştılar, hipnotik teknikleri kullanarak epey bir vaka çalıştılar.


Bunun yanında kronik ağrılar (migreninden tutunda kanser ağrılarına kadar) çok yoğun bir şekilde hipnoterapi yapılabiliyor. Anestezi gereken durumlarda veya anestezi yapılamayan ama ameliyat edilecek veya bir girişimde bulunabilecek kişilere hipnozla anestezi yapılabiliyor.


Ağrısız doğumlar çok revaçta. Erkek veya kadınlardaki cinsel bozukluklar, cinsel rahatsızlıklar, eş uyumları, eş terapilerinde hipnoterapi çok rahat kullanılabiliyor. Sınav kaygıları, performans kaygıları (sadece sınava yönelik değil, kişinin mesleki performansına yönelik kaygıları da olabiliyor). Panik ataklar, yas reaksiyonları, uyuşturucu ve kumar bağımlılıkları (bu konuda çok tecrübeli bir hipnoterapist olması lazım, sigara ve alkolden farklı olarak bu bağımlılıklar hem uzun sürebiliyor hem de farklı müdahaleler gerektirebiliyor). Aslında çok çok yoğun bir kullanım alanına sahip.


Dışarıdan çok net bir etken olmayan hastalıkların hepsinde hipnoterapi kullanılıyor. Bademcik iltihabı gibi bildiğimiz bir bakteri var, bakteriyi öldüreceksiniz kişi iyileşecek. Hipnozla alakalı bir durum yok burada. Kendi bedeninde, kendi zihninde olup bitecek bir problemse hipnoz tam da orada devreye girer.


İnsana dokunmadığı alan yok gibi peki Hipnoterapi’nin başarı şansı nedir?

MODERN HİPNOTERAPİ TEKNİKLERİNDE ÇARE HASTANIN KENDİSİNDEDİR. HİPNOTERAPİST “ÇARE SENDE, BEN BULMANA YARDIMCI OLACAĞIM” DER.


Dr Sinan Güzel: Bu konuda dünyada yapılmış birçok araştırma var ama şunu önce belirmemiz lazım. Psikiyatrik ve psikolojik yaklaşımlarda bir tane değil birçok farklı yöntem var. Mesela davranışçı terapi, dinamik yaklaşım, bilinçsel davranışçı terapi, bilinçsel yaklaşım gibi. Bunlardan hangisi kullanılıyor ise zaten ona göre değişiyor. Burada kişinin kendisi çok büyük bir faktör. Kişinin bu terapileri ve tedavi yöntemlerini takip edip etmiyor olması önemlidir. Bazı tedavilerde mesela ev ödevleri vardır. Onları yerine getirip getirmiyor mu bunun gibi birçok faktör var. Dolayısıyla aynı hastalık aynı psikolojik teknikle iyileşebiliyor da iyileşmiyor da olabiliyor. Dolayısıyla buna hipnozu eklediğiniz zaman da sonuçta aynı şey söz konusu.


Hipnozda kişi odaklı bir yaklaşım vardır. Modern hipnoz teknikleri daha çok kişiye göre kaftan biçmeye çalışır. Böyle bir hastalık ismi koymaktan ziyade "Derdin nedir kardeşim?" den yola çıkarız biz. Klasik bildiğimiz tıp, ilaç tıbbı insanlara hastalık şeklinde yaklaşır. Hipnozun en büyük farkı o.


İki psikiyatrist birbiriyle konuşurken "Şu depresyonlu hasta" der. Kişinin hastalığının tanımını söyler. Kişi dolayısla devreden çıkar. Halbuki tıp fakültelerinde bize şöyle öğretildi: "Hastalık yok, hasta vardır" der. Biz hastalık varmış gibi konuşuyoruz. Çünkü ilaçlar bizi buna yönlendirdi. Neden şöyle ben mesela diyelim ki sana depresyon tanısı koydum. A ilacını kullanırsam millet güler bana. Çünkü o depresyon ilacı değil gibi. Ama hipnoz şöyle der: "Sen kimsin kardeşim, senin problemin ne?" Modern hipnozun getirdiği en büyük yaklaşım şunu söyler: "Hastalarınız çarenin kendisinde olduğunu unutanlardır." Hipnoterapist şöyle yaklaşır: "Çare sende, ben bulmana yardımcı olacağım."


Modern hipnoterapistlerin uyguladığı tekniklerin çok büyük bir kısmı şunun üzerine kuruludur: Biz çözüm söylemeyiz. Çözüm söylersem o benim çözümüm, benim çözümüm sana iyi gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Çok güzel bir İngiliz sözü var, ben onu derslerde çok sık kullanıyorum: "Benim balığımı senin gölüne atıyorum ama benim balığımın habitatı senin gölün değil" orada ölecek. Benim sana verdiğim telkin bana ait. Dolayısıyla bizim en çok çaba sarfettiğimiz, benim kendi geliştirdiğim 3 yöntemde öyle. Bu yöntemlerin hepsi aslında çareyi kişinin kendi zihninde arayan yöntemler.


Çünkü o insanın ne genlerine sahibim, geçmişine sahibim, ne tecrübesine sahibim, ne o insanlarla beraber yaşıyorum yani benim şimdi benim bir insanı 1 saat dinleyerek bir çözüm üretmem çok mantıklı değil. Kaldı ki ikiz kardeşin bile olsam zihninin içini bilmiyorum. Senin dünyaya bakışını, inançlarını, fikirlerini bilmiyorum. O zaman nasıl çözüm üretebilirim? Kişinin içsel dünyasında bulduğu, çıkardığı çözümü daha fazla sahiplenmesi söz konusudur hipnoz’un bundan dolayı tedavi şansı daha yüksek.


BİLİNÇSEL DAVRANIŞÇI HİPNOTERAPİ - BİLİNÇSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ (BDT), BDT HİPNOZLA BERABER UYGULANDIĞINDA ETKİNLİĞİ %70'LERE ÇIKIYOR.


Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor
Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor

Ancak benim kişisel fikrim psikoloji dünyası ve psikiyatrı dünyası hipnozu öğrenmeliler. Hipnozu hayatlarına katmalılar. Katanlar çok büyük, müthiş sonuçlar alıyorlar. Neredeyse tıp'ın vazgeçtiği hastalarla çalışabiliyorlar. Hipnoz o yüzden harika bir seçenek diye düşünüyorum. Modern tıp'ın yerine hipnozu kullanırmısınız diye sorarsan çok mantıklı değil çünkü modern tıp'ta yerinde duran bir şey değil, devamlı geliştiriyor kendisini. Ama bir psikolog veya psikiyatrist yanında alet çantasının içinde hipnozu taşırsa çok harika sonuçlar elde eder. Çünkü hipnoz öyle bir şey ki hipnoz'da bazı teknikler var, ben sana reçete yazarken bile 3-5 hipnotik cümle kurarım, sen ilaçtan alacağın faydayı artırabilirsin. Psikolojik anlamda tabii ki. Hipnozu bir şeylerin yerine koymak yerine yanında kullanmak çok harika sonuçlar veriyor. Bilinçsel Davranışçı Hipnoterapi - Bilinçsel davranışçı terapi (BDT), BDT hipnozla beraber uygulandığında etkinliği %70'lere çıkıyor.


Hipnoterepiyi kimler yapabilir ?

Dr.Sinan Güzel: 2014 yılında Türkiye'de geleneksel ve tamamlayıcı tıp yasaları çıktıktan sonra Sağlık Bakanlığı seviyesinde hipnoz eğitimleri başladı. Böylece sertifikalarımızı aldık. Ben 2017 yılından itibaren aynı zamanda bakanlığın eğitmenleri arasındayım. Bakanlık hipnoz eğitmenleri olarak, onayı alınmış olan eğitim ve araştırma hastanelerinde tıp doktorları, diş hekimleri, klinik psikologlara ve psikolojinin tıbbi uygulamaları yetki belgesi alanlara yönelik bu 4 gruba yönelik eğitimler veriyoruz. Bu eğitimleri biz verirken eğitime katılanlar sınavlara girdikten sonra Hipnoz Uygulama Yetki Belgesi alarak resmi olarak muayene açarak hipnoz uygulaması yapabiliyor veya özel veya devlet hastanelerinde hipnoz ünitelerinde uygulama ve tedavileri gerçekleştirebiliyorlar. Diş hekimleri ise kendi polikliniklerinde hipnoz ünitelerinde uygulama yapabiliyorlar.


Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor
Hipnoz Hakkında Merak Edilen Her Şey: Dr. Sinan Güzel Anlatıyor

Hipnoterapiye Toplumumuzun Bakışı Nedir?


Dr.Sinan Güzel : Bu konuyu ikiye ayırmak gerekli aslında. Birincisi Akademik camianın bakışı, ikincisi Halkın bakışı. Halkın bakışı 2014’teki yasa geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları yönetmeliğinin altında, hipnozun kendine ait bir yönetmeliği çıkınca kimlerin uygulayacağı, kimlerin yasal olarak bundan sorumlu olacağı ile ilgili yönetmelik çıktıktan sonra zaten iyiydi. Halk biraz daha fazla duymaya başladı, öğrenmeye başladı. Halkın bu konudaki bakışı gayet iyi. Akademik camia daha o kadar ısınmadı. Halbuki bizden eğitim alanlarda akademik camiadan insanlar, çoğu doktor ve psikolog. Yavaş yavaş bu kırılıyor. Vakit lazım.


Biraz da tabii ilaç ve malzeme tedarikleri şirketleri falan sayesinde bu görüş biraz etkileniyor diyebiliriz. Bilimsellik adına suçlamalarda çok bulunuyorlar, ama şükür ki binlerce araştırma var hipnozla ilgili. İnternete girdiğinizde, çok saygın araştırmaların yapıldığı sitelerde binlerce hipnozla ilgili araştırmalar var. Dolayısıyla, bizim ülkemizde akademik camianın bir kısmı bu araştırmalara da bakmadan suçlama yapabiliyor. Müzdarip olduğumuz nokta o.



Hipnoterepiyi kimler yapamaz?

Dr Sinan Güzel : Şimdi bu konuda iyi niyetli olmayan diyeyim. Gruplar, kişiler var. Ne doktor ne psikolog olmayıp sırf para kazanmak adına insanlara hipnoz uygulayan ve hipnoz eğitimi veren insanlar var. Bu insanlara siz hipnoz olmaya gidiyorsunuz, bilinçaltınızı teslim ediyorsunuz. Bu çok mantıksız. Yani beyninizin şifresini veriyorsunuz. Üstelik şöyle de bir şey var: Bu insanlara kim hesap soracak? Çünkü yetki belgesi yok. Bu insanlar sokaklarda bir çok insana eğitimler veriyorlar, eğitim verip sokağa "hipnoz biliyor" diye saldığı insanların kontrolü yok. Antrenör, koç, kaporta ustası hipnoz eğitimi alıyorlar. Bunun hesabını kim verecek? Bu konuda çok fazla eğitim veren insanlar var, bunların çoğunu ya dernek kanalıyla ya da bireysel olarak Sağlık Bakanlığı'na bildirdik. Yasa şunu söylüyor: Hipnozu uygulama ve öğretme yetkisi az önce ifade ettiğim 3 meslekte var. Bu mesleklerin haricindeki herhangi biri hipnoz yapıyor veya eğitim veriyorsa suç işliyor.


HİPNOZ BİR DOKTOR VEYA PSİKOLOĞUN ELİNDE ÇOK MASUMDUR.


Hipnoz bir doktor veya psikoloğun elinde çok masumdur. Bize hiç kimsenin bir şeyler söylemesine gerek kalmadan tehlikeli noktaları zaten biliriz. Hipnozun eğitimini alıyoruz. İnsanlarla ilgili konuşurken bilinçaltı ve zihinleri ile ilgili işler yaparken sakıncalı noktaları çok iyi biliriz ve ona dikkat ediyoruz.


HALKIMIZ HİPNOZ YAPAN KİŞİYE DİKKAT ETMELİ! YETKİ BELGESİ VAR MI YOK MU SORMALI


Halkımız hipnoz yapan kişiye dikkat etmeli. Hipnoz yapan kişinin mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı hipnoz yetki belgesi olup olmadığını sormalı. Yoksa hesap soramazsın, orada herhangi bir şekilde bir komplikasyon yaşandığında kim bunun hesabını verecek? Eğer bu belge yoksa halkımız orada hipnoz yaptırmasın.


Geçtiğimiz yıl Aliağa merkezli Ericksonian Hipnoz Derneğini kurdunuz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Dr.Sinan Güzel : Türkiye'de bizim yeni kurduğumuz dernekle birlikte 5 tane Hipnoz derneği var. İki tane İstanbul'da, bir tane Ankara'da, iki tane de İzmir'de. İzmir'de 2004 yılında kurulmuş olan Klinik ve Uygulamalı Hipnoz Derneği'nin ben son iki-üç dönem başkanlığını yaptım, şu an bu derneğin yönetim kurulundayım. Ama geçen yıl bir de Hipnozdaki çok farklı bir yeni modern bir bakış açısını temsil eden Ericksonian Hipnoz Derneği'ni kurduk. Şu anda bu derneğin başkanıyım. Ericksonian Hipnoz Derneği, Milton Erickson'ın, kendisi hem psikiyatrist hem de psikologtur, dünya çapında çok ünlüdür. Milton Erickson'ın ekolünün daha çok kabul edildiği hipnoz tekniği Ericsonian Hipnoterapi diye geçiyor, onun derneğini kurduk. Derneğimiz Aliağa merkezli.


ERICKSONIAN BAKIŞ AÇISI, HİPNOZDA MODERN BAKIŞ AÇISIDIR.


"Hastalarınız çarenin kendisinde olduğunu unutanlardır" sözü Milton Erickson'a aittir. Buna yönelik teknikler geliştirmiştir. Hayatı çok çok ilginç bir adamdır. İki kere çocuk felci geçirir ve ilk çocuk felcinde yıllarca sadece başını oynatabilen dolayısıyla insanları gözlemleme fırsatı yakalayan biri. Belki de o dehasının altında bu yatıyor. Hayatının 80'inci yaşlarına doğru tekrar çocuk felci oluyor ve bir tarafı tamamen felç oluyor. Mor renk kördür. Mor'dan başka hiç bir rengi görmez. Ton sağırıdır ama Hipnoz'da herkesin kabul ettiği bir dehadır. Hem psikolog hem psikiyatristtir, tıp doktorudur. Onun öğrencileri onun geliştirdikleri teknikler Ericksonian hipnoz diye geçiyor.


NLP onun öğrencilerinin geliştirdiği Erickson'a ait bir kısmıdır. Ericksonian hipno terapide Erickson'un çok yoğun olarak kullandığı vakkalarının %70-80'ini aslında tedavi ettiği yöntemler hipnoterapi yöntemidir. O bakış açısını gözeten teknikler kullandığınız zaman Ericksonian hipnoz yapmış oluyorsunuz.


17 yıllık hipnoz eğitmenliğiniz var, eğitimler nasıl gidiyor?

Dr.Sinan Güzel: Sağlık Bakanlığı'nın yetki belgeli eğitimleri 3 yıldır durdurulmuştu. Yakında başlayacak sanırım. Orada verilen eğitim temel hipnoz eğitimiydi. Profesyonelleşmek isteyenler için Aliağa'da Klinik Hipnoz Akademimiz var. Akademimizde profesyonel tekniklerin eğitimini vermeye devam ediyoruz.


Toplum olarak biz bir hipnozun altındamıyız.?

Dr.Sinan Güzel: Hipnoz, bilinçaltında duygularını kullanarak bir şeye ikna etmektir, değişim yaratmaktır. Mesela, markalar bir hipnozdur. Bir markaya gerçekten iyi mi kötü mü dayanıklı mı diye bakmaksınız alırsınız ama hiç tanımadığın bir markaya da şüphe ile bakarsın; bu bir marka hipnozudur mesela. Belki o tanımadığın marka ondan çok daha kaliteli bilemezsin. Mesela, 5 yıl garantili ve buna söze inanarak mal satın alıyorsun, şimdi bunu nasıl test edeceksin? 5 yıl bekleyeyim de ondan sonra satın alayım diyemezsin. Bunlar, bir şekilde insanın bilinç altı zihninin hoşuna giden şekilde konuşulduğunda, bilinçaltı zihninin ikna olduğu bütün durumlara hipnoz diyoruz.


Siyaset de öyledir. Oy kullanmaya gittiğinde kime oy veriyorsan ver önemli değil, neye oy veriyorsun o an olmayan bir şeye oy veriyorsun, olup olmayacağı da meçhul bir şeye oy veriyorsun. Siyaset, insana geleceğe yönelik bir tablo çizer, ne yapacağına dair şu an olup olmayacağını bilmediğimiz bir şey bu. Ama ne kadar ikna olursan o kadar oy kullanıyorsun.



İmaginasyon dediğimiz canlandırma hayal kurdurma bunlar var içinde dolayısıyla aslında tüm dünyanın ve hipnoz camiasının kabul ettiği bir şey vardır ki, siyaset ya da politika bir şekilde toplum hipnozu grubunda yer alıyor. Özellikle sosyal psikolojiyi bilen kişiler nasıl konuşulacağını siyasilere veya konuşmacılara mümkün olduğunca anlatmaya çalışıyorlar, gözettiği kurallar bunlar aslında.Her ne kadar adına hipnoz denmese de bizim hipnoz dünyasında bildiğimiz bazı konuşma kuralları uygulanıyor orada.


KENDİMİZE YAPTIĞIMIZ NEGATİF HİPNOZUN DÜNYASINDA YAŞIYORUZ.


Ben daha da ilginç bir şey söyleyeyim, kendimize hipnoz yapıyoruz. Kendimize yaptığımız hipnoz bazen hayatımızı karartıyor. Mesela, duruyorsun, "ben beceriksiz adamım, tekiyim." Sırf bu lafın yüzünden birçok şeyden kaçıyorsun, kalkışmıyorsun, kendi cesaretini kırıyorsun. Bu durumda senin kendine yaptığın hipnozun hipnoz illa ki pozitif olacak diye bir şey yok, bu da insanın kendisine yaptığı negatif hipnoz. Hatta, ben hipnoz eğitimi verirken öğrencilerime ilk dersimin cümlesini şöyle açarım: "Arkadaşlar, biz size burada hipnoz öğreteceğiz, hipnoz yapmanız için değil, hipnozdan çıkmanız için. Zaten hipnozdasınız, kendimize yaptığımız negatif hipnozun dünyasında yaşıyoruz. İnsanın kendine yaptığını hiç kimse yapmaz. Senin kendine yaptığın engeli, kendinin cesaretini kırman, kendine yapmış olduğun yakıştırmalar, etiketler, "ben beceriksizim, ben salağım" gibi, ikinci bir insana yap tepkisi ne olur. Hipnoz hayatımızın her yerinde zaten var.



0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page