İzmir Körfezi'nde son yıllarda artan balık ölümleri, bölgenin ekosistemini tehdit eder hale geldi. İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda, İzmir Körfezi’nin çevresel sorunları masaya yatırıldı ve çözüm önerileri tartışıldı. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler ve ilgili kurumların yetkilileri katıldı. Uzmanlar, körfezdeki su kirliliği ve altyapı yetersizliği sorunlarını çözmek için acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
İzmir Körfezi'nde artan kirlilik
Toplantıda, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tolga Dinçer, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerine dair çarpıcı veriler sundu. Dinçer, körfezin sığ yapısı nedeniyle su sirkülasyonunun yetersiz olduğunu belirtti ve özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artmasının, oksijen seviyelerini düşürdüğünü söyledi. Bu durum, balıkların yaşamını olumsuz etkileyerek ölümlerine yol açıyor.
Dinçer’e göre, İzmir Körfezi’nde 2000 yılında devreye alınan Büyük Kanal Projesi ile ekosistem büyük ölçüde toparlansa da, artan nüfus ve yetersiz altyapı bu düzelmeyi tehdit ediyor. Çiğli Arıtma Tesisi'nden yeterli düzeyde arıtılmadan körfeze deşarj edilen atık sular, kirliliği artıran başlıca nedenlerden biri olarak gösteriliyor.
Oksijen eksikliği temel sorun
İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerinin ana nedenlerinden biri, körfeze giren besleyici elementlerin aşırı miktarda alg üremesine yol açması. Algler, oksijen seviyelerinin düşmesine neden olarak sucul yaşamı tehdit ediyor. Prof. Dr. Dinçer, körfezde yapılan incelemelerde balıkların mikrobiyolojik olarak temiz olduğunu ve ölümlerin bakteri ya da parazit kaynaklı olmadığını vurguladı.
Balıkçılık sektörü üzerindeki etkiler
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, İzmir Körfezi'nin 1979’dan beri balık avcılığına kapalı olduğunu hatırlattı. Ancak son yıllarda balık ölümleri ve körfezin ekolojik dengesinin bozulması, sportif olta balıkçılığı gibi faaliyetlerin dahi yasaklanmasına yol açtı. Çakan, balıkçılık sektöründe yaşanan bu olumsuz gelişmelerin İzmir ve bölge için büyük kayıplara neden olduğunu dile getirdi.
Tüketici sağlığı üzerine etkisi yok
Balık ölümleri ve kirlilik nedeniyle tüketicilerin balık tüketimi konusunda endişeli olabileceğine değinen Çakan, İzmir’de yapılan balıkçılık faaliyetlerinin genellikle açık deniz avcılığına dayandığını ve tüketici sağlığı açısından bir tehlike oluşturmadığını belirtti. İzmir Körfezi’nden avlanan balıkların satışı zaten yasaklanmış durumda, bu da tüketici sağlığının korunması açısından önemli bir önlem.
Arıtma kapasitesi artırımı
Toplantıda, İzmir Körfezi’nin korunması için atılması gereken adımlar tartışıldı. Uzmanlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına destek olunarak arıtma tesislerinin kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, körfezdeki su sirkülasyonunu artıracak olan "Sirkülasyon Kanalı Projesi"nin hayata geçirilmesi, bölgedeki ekosistemi iyileştirecek önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Toplantıya kimler katıldı?
Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden ve Ege Üniversitesi'nden yetkililerin yanı sıra, çeşitli balıkçılık ve su ürünleri kooperatiflerinden uzmanlar katıldı. Katılımcılar arasında, İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ege İhracatçı Birlikleri ve Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı gibi önemli kurumlar da yer aldı. Bu geniş katılımlı toplantı, İzmir Körfezi'ndeki ekolojik sorunların çözümü için geniş çaplı bir iş birliğinin önemini ortaya koydu.
Comentarios