İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ağustos ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, bitkisel üretimde planlamaya 2024-2025 döneminde başlanacağını vurgulayıp, "Üretim planlamasını hedefleyen yeni destekleme modelinin nasıl olacağını merakla bekliyoruz. Umarım sektörün kanayan yarası olan arz-talep dengesizliğini ve bunun neden olduğu fiyatlardaki ve dış ticaretteki istikrarsızlığı önleyecek ve üreticilerimizi memnun edecek bir destekleme modeli hayata geçer" dedi. Öte yandan bu yıl için açıklanan destekleme miktarlarının üretici için hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Kestelli, 'Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'nin geçen yıla göre yüzde 48 arttığı bir ortamda açıklanan gübre ve mazot desteğinin, hedef enflasyona göre bile çok düşük kaldığını söyleyebiliriz.' dedi.
İzmir Ticaret Borsası (İTB) ağustos ayı olağan meclis toplantısı İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Küresel iklim değişikliğinin neden olduğu üretimle ilgili sorunlar, ürün fiyatlarında yaşanan istikrarsızlıklar, yüksek üretim maliyetleri, ihracatta ülke olarak rekabetçiliğimizi kaybetmemiz bizlerin ve sektör paydaşlarının şu anda yaşadığı en önemli sorunlar sektörün ülkemize has yapısal sorunları ve küresel boyutta yaşanan gelişmelerle birleşince, ekonomik konjonktürden kaynaklı sorunların hissedilen etkisi ve maliyeti çok daha fazla oluyor" dedi.
'YENİ DESTEKLEME MODELİNİ MERAKLA BEKLİYORUZ'
Tarımsal desteklemelerin üretim planlamasında bir politika aracı olarak kullanılabilmesi için yıllık olarak değil, en az 3 ila 5 yıllık dönemler halinde açıklanmasının önemli olduğunu ifade eden Kestelli, “Uzun yıllar sonra hem bizim hem de tüm sektör paydaşlarının bu talebi karşılık buldu ve hayvancılık destekleri geçtiğimiz ay 3 yıllık olarak açıklandı. Benzer bir uygulamayı bitkisel üretim destekleri için de bekliyorduk. Ancak hafta sonu Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile bitkisel üretim destekleri geçmiş yıllarda olduğu gibi yine tek yıllık açıklandı. Yeni modele ilişkin çalışmalar muhtemelen tamamlanmamış olmalı ki, Sayın Bakan; 2024 yılı üretimleri için verilecek bu desteklerin, Bitkisel Üretim Planlaması öncesinde eski modele göre uygulanacak son destek kararı olduğunu vurguladı. Bitkisel üretimde planlamaya 2024-2025 dönemiyle başlanacağını ve 2025 yılındaki üretimleri kapsayacak desteklerin de önümüzdeki günlerde açıklanacağını ifade etti. Üretim planlamasını hedefleyen yeni destekleme modelinin nasıl olacağını merakla beklediğimizi belirtmek isterim. Umarım sektörün kanayan yarası olan arz-talep dengesizliğini ve bunun neden olduğu fiyatlardaki ve dış ticaretteki istikrarsızlığı önleyecek ve üreticilerimizi memnun edecek bir destekleme modeli hayata geçer" diye konuştu.
'DESTEKLEME MİKTARLARI ÜRETİCİ İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI'
Bu yıl için açıklanan destekleme miktarlarının üretici için hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Kestelli, "Dekar başına verilen mazot ve gübre desteklerinde bir miktar iyileştirme yapıldı. Kütlü pamukta toplam 472 lira, zeytinde ise toplam 138 lira gübre ve mazot desteği verilecek. İki üründe de geçen yıla göre toplam gübre ve mazot desteğindeki artış oranı yüzde 29. Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'nin geçen yıla göre yüzde 48 arttığı bir ortamda açıklanan gübre ve mazot desteğinin, hedef enflasyona göre bile çok düşük kaldığını söyleyebiliriz. Üreticilerimizin merakla beklediği kilo başına verilen prim desteği ise dane zeytinde 15 kuruştan 20 kuruşa, zeytinyağında 80 kuruştan 100 kuruşa yükseltildi. Kütlü pamukta ise bir artış yapılmadı ve son iki yılda olduğu gibi kilogram başına 1,6 lira olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl hasat döneminde pamuk fiyatları düşüktü ve üreticilerimiz bırakın kar etmeyi, maliyetini bile zor karşılamıştı. Günümüzde 41 renk mahlıç pamuk fiyatları 54-55 lira seviyelerinde. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün durumu nedeniyle işlemler çok zayıf. Kütlü pamuk fiyatı bugünkü duruma göre 22 lira seviyelerinde. Maliyet çalışması için henüz erken ama en iyimser tahminle 30 liranın altında olmayacak. Şartlar böyleyken prim miktarında bir artış yapılmaması, üreticimizin zarar etmesine ve pamuk üretiminin önemli ölçüde gerilemesine neden olur. Bu nedenle kütlü pamuk için açıklanan prim miktarının acil olarak tekrar değerlendirilmesi öncelikli talebimizdir" dedi.
LİSANSLI DEPOCULUK GELİŞİYOR'
Lisanslı depoculuk sisteminin Türkiye'de son yıllarda önemli bir gelişme gösterdiğini aktaran Kestelli, “Mevcut durumda ülkemizde toplam 17,3 milyon ton kuruluş kapasitesine sahip 216 lisanslı depo faaliyet gösteriyor. Bu depoların toplam lisans kapasitesi 11,6 milyon ton. Kuruluş izni alarak lisans almayı bekleyen ya da kuruluş başvurusu yapmış 10,7 milyon ton kapasitesinde 278 lisanslı depo da faaliyet izni almak için çalışmalarını yürütüyor. Tüm bu yatırımlar tamamlandığında ise toplam 28 milyon ton kapasiteye sahip 494 depo faaliyette olacak" ifadelerinde bulundu.
'TARIMDA YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ ELZEM'
İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de “Tarım ve Orman Bakanlığının yakında hayata geçireceği planlı tarımsal üretim modeline geçilmesiyle birlikte arz-talep dengesinde tutarlılığın sağlanacağını ve piyasada oluşacak fiyat istikrarı sayesinde hem üretici hem de tüketici refahının korunacağını ümit ediyorum. Planlı üretimin yanında; işlenmeyen arazilerin üretime kazandırılması, tarımsal üretim yapılan alanların kayıt altına alınması ve sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması gibi yapısal reformlara da ihtiyaç elzem. Geçtiğimiz günlerde Resmî Gazetede 'İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik' yayınlandı. Toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu kapsamında hazırlanan yönetmelikle, bundan sonra üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri bakanlıkça kiraya verilecek ve tarımsal üretime kazandırılacak. Yüksek tarım potansiyeline sahip olan ülkemiz için alınan bu kararı elbette herkese eşit uygulama yapılması koşulu ile yerinde ve doğru bulduğumu ifade etmek isterim" diye konuştu.
Kommentare