ÖZEL VİDEO HABER
1973 yılında babası ile birlikte turizm sektöründe çalışmaya başlayan, 50 yıldır turizm sektörünün içinde olan ve 40 yılı aşan turizm işletmeciliği birikimi olan Mehmet Sağlam ile Bergama’nın turizmini konuştuk. Bergama'da turizmini dünden bugüne geldiği noktayı değerlendiren Sağlam, çarpıcı iddialarda bulundu.
Bergama, 10 yıldır UNESCO Dünya Miras Listesi’nde. Bu 10 yıllık süreçte Bergama turizmi nereden nereye geldi?
“Bergama’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde 2014 yılında Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı olarak yerini alması, Bergama’nın elindeki değerlerini ortaya çıkarabilmesi bakımından büyük bir fırsat oldu. Fakat UNESCO’dur veya mavi bayraktır, bu değerler verildikten sonra da alınmayacak anlamına gelmiyor çünkü bu unvanı ve değeri koruyup geliştirmek gerekli.
Bergama bu konuda 10 yıldır UNESCO’ya dahil olduysa, bu konu ile ilgili ne kadar adım atıldığı halkımız tarafından da biliniyor. Yetkililer de bu konuda “şunu yaptık” diyebilirlerse sevinirim çünkü maalesef gerek Bergama Belediyesi’nde olsun, gerekse Bergama Ticaret Odası’nda olsun turizmi anlayan, turizmi bilen etkili ve yetkili kişiler olmadı. Bu konuda insanlar bir araya gelmedi veya o yönetim kadrolarında bulunmadı. Bu da Bergama’nın en büyük eksiklerinden bir tanesidir.
Teleferik Bergama’ya yılda 100 bin turist kaybettirdi.
Türkiye’deki kültür turizminin başkenti olarak Bergama’yı görürken, bir teleferik yapılması ile birlikte Bergama turizmi yılda 100 bin civarında misafirini kaybetti. Bergama yol çatısından geçen turist Bergama’nın içine girmiyor. Sebebi ulaşım ücretleri ve maliyetler. Teleferikte 380 TL tur şirketlerinden alınıyor. Kapıda 500 TL ücret alınıyor. Bu para da turizm acentelerine yüksek bir bedel ve maliyet oluyor. Acentalar için 1 dolar maliyeti bile çok önemliyken teleferikte de 12 dolar gibi bir rakam var şu an ve bu turizm acentalarına yük. Bundan dolayı tur şirketleri, başta Bergama ören yeri Akropolis olmak üzere, Bergama’yı listesinden çıkardı. Ayrıca, teleferikle turisti çıkarmanın büyük bir sorumluluğu var. Tur şirketine teleferikle çıkmanın ayrıca bir sigorta yükü getirdiği için turistin başına bir şey geldiğinde acenta ekonomik olarak bunun altından kalkamaz.
1 kişi 3 farklı noktayı ziyaret edip 3 kişi diye sayıyorsanız, Bergama’da ziyaretçi sayısı arttı demek kendimizi kandırmak olur.
Eğer ziyaret sayıları yüksek deniyorsa, bu ziyaret sayılarını hesaplarken dikkate alınması gereken bir husus var. Aynı kişi hem Akropol’ü, hem Asklepion’u, hem de Kızıl Avlu’yu ziyaret ettiğinde, Bergama’yı 3 kişi ziyaret etmiş mantığı ile bakılıyor. Bergama’ya 500-600 bin ziyaretçi gelmesi istenilirken 250-300 bin ziyaretçiyle seviniyorsak bu kendimizi kandırmak olur.
Bergama, 500-600 bin ziyaretçi sayılarını biraz daha düzgün bir planlama ile yakalayabilir. Az önce de bahsettiğim teleferik nedeniyle 100 bin ziyaretçi kaybımızı tekrar geri çağırarak işe başlayabiliriz. Bugün Bergama, bu sene dahil olmak üzere birçok tur şirketinin programından çıkarıldı. Akropol ziyareti yapılmıyor. Asklepion ziyaretini yapan acenteler Akropol’e gitmiyor, bunlar hep yüksek maliyet sebebi ile. Akropol’de doğru düzgün bir otopark yok. Araçlar cadde üzerine konuluyor ve afaki otopark ücretleri kesiliyor. Tamam, kesilsin, ama orada insanların bir tuvalete gidebilecekleri, 5 dakika oturup bir çay içebilecekleri herhangi bir tesis yokken altyapı sıfır, tamamen etrafı otlarla, çöplerle ve molozlarla çevrili. Hem Akropol hem de Asklepion böyle. Hadi Asklepion’da bir özel işletmenin çalışmasıyla otopark diyebileceğimiz bir alan var ama Akropol’de bu yok.
Yani Bergama turizmi yerinde saymıyor, geriliyor. Ben bu sene Bergama turizminde ortalama 500-600 binlik bir ziyaretçi beklerken, dün öğrendim ki Türkiye’nin sayılı firmalarından biri Bergama’yı programından çıkarmış. Bu çok üzücü bir şey.”
Bergama’da turizmin gelişmesi için neler yapılmalı?
“Önceki dönem Bergama Belediye Başkanımız Hakan Koştu’ya ve şu an yeni seçilen Belediye Başkanımız Tanju Çelik’e de çözüm önerilerimizi ve sorunlarımızı ilettim. Umarım sunduğum çözüm önerilerimi göreve yeni gelen başkanımız değerlendirir. Bergama için saat 8’e kadar ören yerleri açık, fakat saat 6.30-7’den sonra gelen tur şirketi yok çünkü bölgede konaklama yok. Bir tane 4 yıldızlı otelimiz var, bir de 3 yıldızlı otelimiz var. Bu otellerimizin kapasiteleri tur ağırlamaya çok yeterli değil. Bergama’da eğer konaklama istiyorsak, en az iki tane 4 yıldızlı otelimiz daha olması gerekli. Neden derseniz, bir otelde sorun yaşandığında başka bir otele gidebilme alternatifinin olması gerekli. Bu nedenle konaklamalar daha çok Ayvalık, Güre’de yapılıyor. Aliağa’da konaklama yapılabiliyor. Özel teşebbüs otel yatırımları Bergama’ya çekilmeli, bu yatırımların önü açılarak bu imkanlar tur firmalarına sunulmalı.”
Otel yatırımcısı neden Bergama’yı tercih etmiyor?
Şu anda Bergama’ya 500 bin turist gelse, karşılayacak kapasitemiz yok.
“Bu konu altyapı ile alakalı. Konaklama yatırımı yapacak girişimcilerin yolu, arazisi, buraya yapacağı yatırımdır; artık ciddi maliyetlerden bahsediliyor. Bu yatırımı yapan kişinin önünü görebilmesi lazım. Bergama, daha çok öğlen yemeklerine uyan, yani İzmir’den çıkıp Çanakkale’ye giden turistin veya İzmir’den çıkıp Bursa üzerinden hareket eden veya tam tersi Bursa’dan gelip Bergama’ya uğrayan turistin uğrak yeri. Aslında bu turistler Bergama’da konaklayabilir. Bergama’ya marka zincir oteller yatırım yaparsa, o zaman Bergama’da konaklama imkanı artar. Bergama, konaklamaya aç ve açık olan bir yer. Şu anda Bergama’ya 500 bin turist gelse, ne restoran anlamında ne konaklama ne de sosyal anlamda karşılayacak bir kapasitesi yok.”
Bergama’da Arasta, Virankapı gibi turistin gezip görmesi gereken birçok yer var. Bu yerlerin Bergama turizmindeki yeri nedir?
“Bu sayılan yerlere daha çok yerel turistler ziyaret ediyor. Yabancı turistler bu yerleri gezmiyor çünkü böyle yerlerin farkında değiller ve bu yerler açık değil. Virankapı’ya turisti hangi cesaretle götürebilirsiniz, hangi destinasyon farklılıkları ile götürebilirsiniz? Orada turiste sergileyeceğiniz farklılık nedir? Bu bölgelerdeki hem çevresel kirlilik hem sosyal alanların orada olmayışı, o bölgeye turisti çekmiyor. Ama çok küçük dokunuşlarla bu mümkün. Yani, Şadırvan Camii’nin üstünden yukarı çıktığınızda o sokak bir müzik sokağı olabilir. Atmaca Mahallesi bir Sulukule havasına dönüşebilir.
Her sokağın başında darbuka ve klarnet çalan insanları gördükçe turist bu bölgelere çekilebilir. Sizin elinizde bu imkanlar olup da bu imkanlar değerlendirilmiyorsa, ne Kale ne Atmaca Mahallesi'nde turisti ağırlayamazsınız. Ben bu iki yeri çok önemsiyorum. 2007 yılından bu yana Kozak köylerinde eko turizm yapıyorum ve yabancı misafirlerimizi evlerde ağırlıyorum. Bergama Kale Mahallesi’nde de birçok evde yabancı misafirleri ağırlayacak şekilde butik otelcilik geliştirilebilir. Bergama’daki konaklama kapasitesi eksikliği sorunu belki bu şekilde de çözülebilir.
Şunu da ekleyeyim. Bergama’da turistlerin ziyaret ettiği noktaların etraflarının aydınlatılması, ortaya çıkarılması ve etrafının temizlenmesi ile birçok kişinin "Ben buraya bir daha gelir miyim?" sorusunu sorması yerine, "Buraya tekrar gelmeliyim ve ayrıca misafirimi getirmeliyim" mantığını yakalamamız gerekli. Bu noktaların içinde sosyal mekanların oluşması, gezdiklerinde fotoğraf çekebilecek noktaların oluşabilmesi, yani rotaların belirlenmesi gerekiyor. Bunun içerisine sırf Bergama’yı değil, Dikili’yi de, deniziyle Kozak’ı da yaylasıyla entegre etmek gerekiyor. Bunu yapmamak bana akıl tutulması gibi geliyor.”
Bergama’nın turizmde en parlak yılları hangi yıllardı?
“Bergama, 1989-90 yıllarında sanıyorum 850-900 bin civarında turist ağırlama kapasitesine ulaşmıştı. Bu gelişmeden sonra Bergama’da birçok otel hizmete girmişti. Bu ışığı gören yatırımcı, demek ki o yıllarda konaklama yatırımı yapmış Bergama’da. Biz o yıllarda gelen ziyaretçi sayısını 1 milyona nasıl çıkarırız diye düşünmemişiz. 2024 yılında hâlâ o 850-900 bin ziyaretçi sayısı ile övünüp duruyoruz.”
Peki ne oldu da bu ziyaretçi sayısı o yıllardan sonra gitgide azaldı?
“Şimdi tabii Türkiye’de kültür turizminde insana dokunan çok yer yok. Bergama, tarih ile iç içe yaşayan bir kent. Bugün Kale Mahallesi’ni gezdiğinizde Roma dönemindeki yapıyı görürsünüz ve orada aynı zamanda ailesi ile oturan insanları görebilirsiniz. Bergama’nın hâlâ böyle bir özelliği var. Eskiden Bergama gönüllüleri vardı. Sokakta yabancı biri bir şey sorduğunda cevap verebilecek insanlar vardı. Şu anda bu yok, "nasıl olsa her şey geliyor" mantığı içerisinde gidiyor.
Bergama Cumhuriyet Meydanı’nda bir konser olduğunda veya bir miting olduğunda Aslepion ören yerine giden yol kapanıyor ve alternatif yol açılmıyor. Otobüste kalan turist içeriden dışarıya çıkamıyor. Bu insanları tekrar Bergama’ya getirmek ne kadar mümkün olabilir ki?
Daha bu sene yaşadığımız bir konu: herhangi bir partinin mitingi vardı. Aslepion ören yerinde Brezilyalı iki otobüs vardı ve sadece bir otobüsteki turistlerin dışarı çıkmasına izin verildi. Diğer otobüsteki turistler 1.5-2 saat bekledikten sonra sıradaki olan bütün programlarını kaçırdı. Yani orada yolu kapattığınızda otobüslerin geçebileceği başka bir alan yaratmanız gerekli.
Bergama yetişmiş insan kaynağından faydalanamıyor.
Bir dönem turizm konusu ile bir sunum hazırladım. Dünyada örneğin 100 turizm destinasyonu varsa. Türkiye, bu destinasyon çeşitlerinin 80’ine hitap edebilir durumda. Bergama da 100 destinasyon çeşidinden 70’ine hitap edebilecek durumda. Çandarlı’yı, Dikili’yi ve Kozak yaylasını da içine kattığınızda, bunun içine eko turizmi de ekleyebilirsiniz. Eko turizm içinde çeşitlilikler vardır. Kültür turizmi içinde de çeşitlilikler vardır. İnanç ve sağlık turizmi, Bergama bu turizm destinasyonlarının hepsine hitap edebilir.
Bergama ayrıca bir ilkler kenti. Sen bunların hiçbirisini yapma, Bergama’ya bir 4 yıllık fakülte kazandırma. Yani iki yıllık 2 tane farklı üniversite var. Bergama’da turizm anlamında stajyerleri var. Stajyerlerin hiçbiri Bergama’da istihdam edilmiyor. Bergama’da çalışmıyor. Herkes dışarıya gidiyor. Maalesef meslek liseleri de buna dahil olmak üzere, Kız Meslek ve Çıraklık Eğitim’den yetişen turizmciler de ilk başta dışarıdaki turizm tesislerini vb. yerleri tercih ediyor. Bergama’nın iş dünyası Bergama’nın gençlerinden faydalanamıyor.
Bunun gibi bariz örnekler belki de bu sorunun cevabı olabilir.”
Yerel yönetimlerin Bergama turizmine bakış açısı nedir?
“Şu an Türkiye’de belediyeler, kent lokantaları adı altında işletmeler açıyorlar. Ben de restoran işletiyorum. Tamam, bunu imkânı olmayan insanlar için sunması gayet hoş, güzel ve başarılı, ama kalkıp esnafla rekabet edecek düzeyde olduğunda bu doğru bir hamle değil.
Esnafı yaşatmak lazım. Bergama’da belediyenin çalışmaları esnafların önünü açacak şekilde de olmalı. İşte az önce söylediğim, o otel yatırımcısı gelmiyorsa sen kalkıp otel yapmaya kalkarsan, restoran yaptın tamam, Ilıca tesisimiz var, sosyal bir tesisimiz olsun, bir tane, iki tane, Çamlıpark, onu da ben işleteyim, Zeytinpark, onu da ben işleteyim diyerek tamamen kamuya hizmet edecek şekilde gidiyorsan esnaf yaşayamaz. Ben belediye ile rekabet edebilir miyim?”
Bergama’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nden çıkarılma riski var mı?
“Tabii, bu konunun bir tahammül süresi var. Yani Mavi Bayrak’taki gibi aniden kirlenmeyi UNESCO’da göremezsiniz. Ama UNESCO Dünya Miras Listesi'nde olmasından bu yana Bergama bir tane daha fazla misafir ağırladı mı derseniz, bu soruya hayır derim. Bergama, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde olduğunun tanıtımını ne dünyaya ne de ülkemizde etkin bir şekilde maalesef yapamadı. Selinos Kanalı Projesi var, gerçekten bir ütopya. Keşke tamamen gerçekleşse de gondollar orada yüzse. Bu, olacak bir şey gibi görünmüyor çünkü zaten kuraklıkla mücadele ediyoruz. Sebzemizi sulayacak suyumuz yok, Selinos Kanal Projesi'nde su tutup da üzerinde gondollar yüzdüreceğiz.”
Comentarios