ÖZEL RÖPORTAJ:Erdal Divriklioğlu
MHP Bergama İlçe Başkanı Av. Hasan Hüseyin Engin, Bergama Belediyespor’un satışı ve sonrasındaki yaşanan gelişmelerle ilgili sert açıklamalarda bulundu. Engin, kulübün satış sürecinde sorumluluk sahibi olan isimlerin sessizliğini koruduğunu belirterek, bu tutumun ortaya atılan bir çok iddiaları daha da güçlendirdiğini ifade etti. Dönemin belediye başkanı Hakan Koştu’nun ve yetkili olanları açıklama yapmaya davet eden Engin, Bergama halkının hak ettiği cevapları alması gerektiğini vurguladı.
MHP Bergama ilçe Başkanı Hasan Hüseyin Engin’e www.izmiryasam.net olarak biz sorduk kendisi dobra dobra açıklamalarda bulundu.
31 Mart yerel seçimleri üzerinden tam 6 ay geçti partinizin ve cumhur ittifakının Bergama’da aldığı sonuçlar hakkında neler söylemek istersiniz?
“Bergama Belediye Başkanı Tanju Çelik "Bergama’da En Yüksek Oyu Aldığını söylüyorsa, En Yüksek Hizmeti Vermeli.”
“Geçtiğimiz 31 Mart yerel seçimlerinde Bergama’da yaklaşık 12 bin seçmen sandığa gitmedi. Çoğunluğunun Cumhur İttifakı'nın seçmenleri olduğunu söyleyebilirim. Neden gitmedi derseniz, ekonomik koşullar ve farklı nedenlerden dolayı insanlarımız sandığa gitmedi. Seçim sonuçlarıyla ilgili biz gerekli notlarımızı aldık. Cumhur İttifakı olarak seçim sürecinde elimizden geleni yaptık. Türkiye genelindeki konjonktür belli, seçim sonuçları belli; çoğu yerde belediyeler emaneten Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti. Umuyorum ki Cumhuriyet Halk Partililer de bunun farkındadır. Bergama özelinde de sonuçları biliyorsunuz; Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bergama Belediye Başkan Adayı Tanju Çelik belediye başkanı oldu. Kendisinin bu konuda bir söylemi var: “Bugüne kadar Bergama’da en yüksek oyu alarak seçildik” diyor. Biz de bir Bergamalı olarak diyoruz ki, kendisinden en yüksek hizmeti bekliyoruz.”
Bergama’da CHP Belediyeciliğinin 6 Aylık Dönemini Değerlendirir misiniz?
“Bahane üretmeyip Bergama halkının sorunlarına odaklansınlar”
“Bu 6 aylık Bergama Belediyesi ve başkanın performansını değerlendirirsek, en yüksek hizmeti vereceği pek mümkün görünmüyor. Değişik bahanelerle bir hizmetsizlik dönemi yeniden Bergama’da başladı. Paranın olmadığı, belediyenin borçlu olduğu söyleniyor. Biz de kendisine diyoruz ki, bu işe soyunduğunda bunları bilmiyor muydun? Bunları bilmene rağmen niçin vaatlerde bulundun, bu işi niçin yapabileceğini söyledin, o zamanki halkın teveccühünü kazandın. Kendisinin de bir projesi yoktu. İşin açıkçası, kendisi millet bahçesinin yapılacağından bahsediyor, zaten biliyorsunuz millet bahçesi devletin projesi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının.
Biz, devletimizin ve iktidarın Bergama’da yapması gereken ne varsa yine yaptırmaya çalışıyoruz. Başlanmış olan projelerin bitirilmesi için çaba gösteriyoruz ve onlardan da yerel belediyecilik kapsamında, kendilerinin söylemiyle en yüksek oy aldıklarına göre, en yüksek hizmeti bekliyoruz. Ama bu pek mümkün görünmüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin durumu ortada; yıl 2024 ve hatta 2025’e giriyoruz ama Bergama’nın hâlâ merkez ve kırsal mahallelerinde su sorunu var. İzmir’in Bergama gibi ilçesine hiç yakışmayan bir durum. Bir çözüm var mı? Çözüm yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde genel müdürler veya şube müdürleri kapsamında sürekli bir değişiklik var. Sistemi oturtamadılar. Burada mağdur olan yine Bergamalı oluyor, maalesef.
Biz, önce 2028, sonra 2029 yerel seçimleri için şimdiden çalışmaya başladık. Gözlemliyoruz, notlarımızı alıyoruz. Gerek Belediye Meclisi’nde gerekse sizlerin aracılığı ile nelerin eksik olduğunu zaten ifade ediyoruz. Bahaneye gerek yok. Bergama Belediyesi olarak şu yurt dışı gezilerini bıraksınlar da gelsinler belediyecilik yapsınlar. Bahane üretmeyip Bergama halkının sorunlarına odaklansınlar.”
Size göre Bergama’nın en önemli sorunları neler?
Kırsal mahallelerimizde büyük bir yol sorunu var. Kırsal mahallelere ulaşan ana arterlerin yol problemleri var ve bunların acilen çözülmesi gerekiyor. Bergama ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu sorunları bir an önce ele alması lazım. Bergama’nın diğer sorunlarına gelirsek; maalesef susuzluk, yol ve temizlik problemleri var. Çöpler toplanmıyor. Belediyeciliğin en temel hizmeti olan temizlik, Bergama’da yapılamaz hale geldi. İşin bir sahibi yok, bürokratlar görevlerine başlamadı. Belediye Başkanı, başkanlığın ne olduğunu bilmiyor. Yerel siyaset ve belediyecilikle bugüne kadar hiçbir alakası yoktu. Biliyorsunuz kendisi profesör doktor. Milletvekili adaylığı vardı ama Bergama’nın veya Kınık’ın köylerinin isimlerini önüne koysanız, hangilerinin Bergama’ya ait olduğunu bilebileceğini sanmıyorum. Bergama Belediyesi’nde bir başıboşluk var, kimin ne yaptığı belirsiz. Belediye başkanının bir otoritesi yok. Ne yapmak istediğini, Bergama’yı nasıl kalkındıracağını anlamış değiliz. İşler kısır döngülerle yürüyor. Bir kent konseyi kuruldu ama sonuçta dağ fare doğurdu. Oradan bir şey çıkmaz. Bergama’nın temel problemlerini çözersiniz, kent konseyinde diğer konuları konuşabilirsiniz. Temel sorunlar çözülmemişken, belediyenin nasıl yönetileceğini bile bilmiyorken kent konseyini ortaya atmak bana göre gereksiz bir uğraş. Göstermelik işler yapılıyor. İnşallah Bergama için kaybedilmiş bir 5 yıl olmaz. Biliyorsunuz, Bergama büyük bir sıçramanın arifesindeydi. Bunu sıkça dile getirmeye çalıştık ama maalesef halkın tercihi böyle oldu. Yine de en azından Bergama geriye gitmesin diye temenni ediyorum. Mevcut durumu koruyalım ki 5 yıl sonra yerelde iktidara geldiğimizde bir şeyler yapabilelim.
Bergama Belediyespor’a ne oldu? Sizin değerlendirmeniz nedir?
“Bergama Belediyespor’a ne oldu? Gerçekten biz de bilmiyoruz. Bergama Belediyespor Kulübü satıldığında, konunun muhataplarının bir açıklama yapması lazım; yani dönemin belediye başkanı Hakan Koştu ve dönemin kulüp başkanı. Bu protokolü kim imzaladıysa, bu konuda bir açıklama yapması gerekli. Bir protokolden bahsediyorlar. Geçenlerde, belediye meclisimizde Cumhur İttifakı MHP Bergama ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyemiz Sercan Akman sordu. Belediye Başkanı Tanju Çelik, “Bu sizin döneminizde oldu” dedi. Biz bilsek zaten orada sormayız. Meclis üyemiz, “Biz o dönem bilgi alamadığımız için size şimdi soruyoruz” diyor. Orada da bu konuda bir açıklama yok. Birileri o dönem “Biz çok sağlam bir protokol yaptık” diyordu. Dönemin belediye başkanı Hakan Koştu çıksın ve bir açıklama yapsın. Bu kadar zor olmamalı. Bu konu nedir, ne değildir? Konunun muhatapları sessiz. Giden gitti, ne olduğunu bari bilelim. Hata yaptıysanız da çıkıp hata yaptık deyin; böyle sessiz kalarak iddiaları doğrulamış oluyorsunuz.
Bu konunun muhatabı biz değiliz. Biz o dönem yoktuk. En son bu konuda görüş bildirdiğimizde, Bilir Altay’a Bergama Belediyespor’un verilmesi gerektiğini söyledik. Bilir Altay’ın Bergamalı olduğunu belirttik. Ama baktık ki olay başka bir yere gidiyor, biz bu konudan çekildik. Konuya dahil olmak istemedik. Biz, kanunen Bergama Belediyespor’un şirkete dönüşmesinden sonra yine Bergama’da kalması gerektiğini, şirketleştikten sonra da Bilir Altay’a verilmesi gerektiğini savunduk çünkü kendisi Bergamalı. Bir sorun olduğu zaman muhatabınız var, Bilir Altay’ın işi gücü Bergama’da; kendisiyle her daim görüşebilirdiniz. Peki şimdi ne oldu? Evet, kanunen şirketleşmesi gerekiyordu ama kanun, Bergama Belediyespor’u Bergama’da bırakamazsın, başka yere vermelisin demiyordu.
“Bir Hukukçu Olarak Uyardım: Bu Protokol Bergama Belediyespor’u Korumaz!”
O dönem hiçbir şekilde konunun muhatabı değildik. Bilir Altay’a verilmesi istenmiyordu, bu yüzden bu işe karışmayalım dedik. Bir protokol yapılacağını duyduk. Protokolle takımın renkleri, amblemi ve ismi değişmeyecekmiş. Protokolün içeriğini bilmiyorum; nedir, ne değildir, kim yazmıştır, hangi maddeler eklenmiştir? Ben bir hukukçu olarak uyardım: “Bu yapmış olduğunuz protokolün bir manası yok. Bu protokolle Bergama Belediyespor’u devretseniz bile, yeni gelen yönetim kurulu A.Ş. olduktan sonra toplanır, adını, rengini, amblemini, hatta merkezini de değiştirir” dedim. Örneğin, bir arabayı satıyorsunuz; “arabanın rengi, plakası değişmeyecek, sürekli Bergama’da gezecek” diyorsunuz. Bu konu da buna benziyor. Kanunen bunun bir bağlayıcılığı yok ve öyle de oldu.”
Kommentare