Bergama Yasam. Com olarak DEVA Partisi Bergama İlçe Başkanı Melih Sağlambaşoğlu ile yaklaşan yerel seçimleri, mesleği Jeoloji mühendisi olması nedeniyle Bergama'nın şehir ve imar planlamasındaki son durumu üzerine konuştuk.
BERGAMA YAŞAM .COM / ÖZEL RÖPORTAJ / ERDAL DİVRİKLİOĞLU
E.D : Kısaca siyasi yaşamınızdan bahsedebilir misiniz?
M.S: “Mesleğim jeoloji mühendisliği. 26 yıldır Bergama'da yaşıyorum. 2013 yılında AK Parti ile siyasete atıldım. 2019 yılında da AK Parti'den ayrıldım. 2021 sonu gibi DEVA Partisi'nin davetiyle İlçe Başkanlığı'na atandım. 2022 yılında kongre sürecini tamamladık, o günden bu güne kurucusu olduğum DEVA Partisi Bergama İlçe Başkanlığı görevime 3 yıldır devam ediyorum."
E.D: Genel Seçimlerde Bergama ve ülkemizde Millet İttifakı olarak katıldınız. Bergama ve İzmir açısından değerlendirmeniz nedir?
M.S: “Genel seçimlerde alınan karar gereği, bildiğiniz gibi Millet İttifakı olarak genel seçimlere girdik. Bunun en güzel tarafı, İzmir'den önceki dönem İl Başkanımız Seda Kaya Ösen'in Milletvekili olarak TBMM'ye gitmesi; böylelikle İzmir'den de DEVA Partisi olarak bir temsilcimiz oldu. Bizim başlangıçtan itibaren Bergama'nın partimizde özel bir yeri var çünkü ilk kongremizi o gün Nezih Özuyar'ı partimize davet etmiştik. Üyeliğini yapmıştık. Aynı zamanda kendisi DEVA Partisi'nin Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve İlçe Belediye Meclis Üyesi olmuştu."
E.D: Yerel yönetimde 4.5 yıldır devam eden AK Parti Belediyeciliği var, nasıl değerlendiriyorsunuz?
M.S: “4.5 yılda gördüğümüz şu oldu: Yaklaşık ilk 3-3.5 yılı, projeler ve ne yapılacağı ile ilgili çok fazla bir şey göremedik ilçemizde. Son bir yıl da ise tabii ki klasik siyasi belediyecilik olarak tanımladığım, seçime yaklaşırken halkın önüne bir şeyler koymak adına yapılan hızlıca programsız çalışmalardan ibaret bir çabayı görüyoruz. Ayrıca iktidarın yerel yönetimle aynı siyasi parti olması hasebiyle, iktidar tarafından ilçemize yapılması gereken ve yıllardır bir türlü tamamlanamayan bazı projelerin sanki Bergama Belediyesi tarafından gerçekleştirildiği gibi, halk gözünde bir görünüm oluşturuyor."
BU SÖYLEDİKLERİMİ KALIN PUNTOLARLA YAZIN.
“Kamu tarafından yapılan projeler çoğu zaten zamana yayılmış ve bekletilmiş projelerdir. Açıkça söyleyeyim, bunu kalın puntolarla yazın. TOKİ Projesi zaten yapılacaktı, bir süreçti o süreç nasılsa AK Parti yerel iktidarına kadar bekletildi. DSİ’in yaptığı Selinos projesi onunda geçmişi 20 yıllık. Çevre yolu 20 yıldır süren bir süreçti, daha iki üç aylık bir süreçte tamamlandı. AK Parti ülkemizde 20 yıllık bir iktidar ve dev projeler imza atmış, bunu her seçim döneminde hatırlatan biz büyük yatırımların hepsini gerçekleştirdik diyen bir iktidar. Hala Kozak bağlantı yolunu yapamadı. Bergama neden sürekli olarak iktidar nezdinde üvey evlat durumunda. Yatırım anlamında baktığınızda ben geçen Dikili’deki yapılmakta olan devlet hastanesine baktım, Bergama Devlet Hastanesi ile karşılaştırdım. Bizim devlet hastanemiz çok gerisinde kalıyor. İşte bugün yapılan projelerin yerel AK Parti iktidarı açısından “Benim dönemimde yapıldı” demeleri için bir şans ortaya koyuyor. Fakat Bergama için yapılan bu projelerin 20 yıllık bir tarihi var, bir çırpıda 2-3 yıllık bir süreçte kocaman köprüleri yapan AK Parti Merkezi iktidarı niçin 20 yıldır bu projeleri zamana yaymayı tercih edip bekletti, bu soruyu sormak lazım. Bu siyasi bir yaklaşım. Doğrudur yanlıştır, onu incelemenin yanında biz Bergama’ya faydalı ne yatırım geliyor. Gerçekten doğru işler yapılıyor mu, bunun takipçisi olma tarafındayız.”
E.D: Şu ana kadar Bergama’ya yapılan yatırımlar faydalı yatırımlar mı?
“Şimdi taş üstüne taş koyanın biz her zaman alkışlarız. Bergama uzun yıllardır özellikle bağlantı yollarının uzak olması sebebiyle şehir merkezine hep böyle atıl kalmış bir kenarda kalmış bir ilçe görüntüsü çizmekten öteye gidemedi. Sağolsunlar yapılan şu son bağlantı yolu kavşak çalışması ile birlikte tamamen bağlantı yolunun dışında kalmış, özellikle girişi itibariyle tek şeritli bir giriş ile içine girilen 100 binlik ilçe Bergama. Tamamıyla planlama hatası. Bergama’nın hep dile getirilen tarımsal çalışmaları ve tarımdaki elindeki değerler, pamuk, zeytin özellikle mısırın ayçiçeğinde gelinen noktası anlamında çok ciddi bir ilçe Bergama ovası. Bunun yanında turizm çok ciddi tarihi alanlar içeriyor. Aynı zamanda UNESCO tarafından 999. Kültürel miras olarak tanımlanmış bir alan burası. Çok ciddi korunması gereken alanlarımız var. Bu alanların imar uygulamalarından çıkarılması. Özellikle Serbest Bölgesi. Organize Sanayi Bölgesi ve Tarımsal İhtisas Organize Bölgesi yapılması sebebiyle ilçeye ciddi bir istihdam getirisi olacak. İnsanlarımıza iş doğacak bu bölgelerde. Tabii ki dışarıdan da uzman kadroları transfer edilerek gelecek insanlarımız olacak. Bu nedenle Bergama’nın ciddi bir büyüme içine gireceği düşünülüyor. Bu konuda 3-5 yıldır hem serbest bölge yatırımcıları tarafından hem de organize sanayi bölgesi yatırımcıları tarafından bu elzem duruma dikkat çekilmesine rağmen ne yazık ki belediyemizin pek bir çalışması yok.
4.5 YILDA CİDDİ BİR İMAR UYGULAMASI ÇALIŞMASINA RASTLAYAMADIK.
Ayrıca mesleğimin jeoloji mühendisliği olması nedeniyle özellikle Bergamamız bir deprem bölgesi. Özellikle bu alanda alınması gereken önlemlerle ilgili şehirimiz küçük bir alana sıkışmış durumda. Ne yazık ki şehrin gelişme alanları tarım alanlarına doğru olmakla birlikte daha sağlam zeminlerden oluşan alanlarda hala ciddi bir şehirleşme ve yoğunlaşmaya rastlayamıyoruz. Bunun sebebi de imar uygulamaları. Ciddi anlamda bir imar çalışmasına ihtiyaç var.”
E.D: Bergama şehir olarak nereye doğru genişliyor.
M.S: “Şimdi bizim geleneğimiz haline geldi. Genelde ana yollar ve ana arterler neredeyse şehirde ne yazık ki o tarafa doğru akıyor. Fatih Mahallesi, Fevzipaşa ve Atatürk Mahalleleri hep bu Bergama ovasına doğru yayılan mahalleler. Buna karşın Bahçelievler, Zafer ve Küçükkaya uzanan bant ve onun arkasından giden Tiyelti Mahallesi'nde ciddi bir şehirleşmeye rastlayamıyoruz. Tabii ki burada şehirleşemeye engel sit alanlarımız da vardı. Bunlarla ilgili sanırım düzenlemeler olacak.
Bir başka yapılmasını beklediğimiz proje ise Kozak bağlantı yolu. Bu bağlantı yolu gerçekleşirse muhtemelen etrafına da şehirleşme olacak.”
E.D: Binalar açısından değerlendirirsek.
M.S: “Mevcut yönetmeliksel gerekliliklere göre Bergama’yı incelerseniz, şehrimizin %65’i 70’i depreme dayanıklı çıkmayacak. Gerçekten binaların tamamını test edecek olsak, Cumhuriyet alanındaki binalara baktığımda en sağlam bina mukayeseli olarak belediye binasıdır. Bizim şu anda bulunduğumuz bina ve bu çevredeki binalar (Bergama Cumhuriyet Meydanı) çok problemli, artık normal ömürlerini tamamlamış. Artık terk edilmesi gereken binalar. Şu anki şartlarda muhtemelen bu bölge sit alanı olduğu için kat olarak aynı katlarda yapılamayacak binalar. Bir de Bergama’nın mevcut Cumhuriyet Meydanı olarak bilinen bu alanı özellikle çalışma ofislerinin toplandığı bir yer, herkesin bir araya geldiği şehrin kalbi olan bir yer. Bu kalbin taşınması gerekiyor. Biraz önce bahsettiğim imar uygulamaları ile birlikte şehrin yükünü taşıyacak özellikle kamu birimlerini bir araya getirecek bir alana ihtiyaç var. Bu alanın içerisinde şehrin tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Şimdi şehrin kalbinde bulunan bu binaları yıkıp bir yere gidemeyeceğinize göre alternatif alan oluşturmadan bu binaların terk edilmesi mümkün değil. Bergama Belediyesi ani bir karar alarak oradaki binasını boşalttı, belki oradaki kendi çalışanlarını belediyeyi deprem riskinden kurtardı. Düşünün, burada gerçekten doğal afet olduğunda bu binalarda yaşayan insanlar ne yapacaklar, bu büyük bir soru işareti.
ŞEHİRİN KALBİNDE ESKİ BERGAMA'MIZA YENİDEN KAVUŞMAMIZ GEREKLİ.
Yani bu bölgedeki binalara tadilat falan olmaz. Yenilenmesi gerek, fakat yenilemek için de bu bölge doğru yer mi, onu tartışmak gerek. Şehrimiz nasıl aşağıya doğru yayılıyor. Yeni imar alanları oluşturmak gerektiğinden bahsediyorsak, bu imar planını yaparken özellikle kamuya ait yönetimsel binaları bulunduğumuz bu alanın dışına taşımak gerekiyor. Bu alan yeniden ortaya çıksın ve özellikle tarihi değer taşıyan binalarımız ortaya çıksın. Eski Bergamamızı yeniden insanların önüne koyalım, gezilecek alanların önünü açalım, Bergama Tarihimizin üstündeki perdeyi kaldıralım. Bunun için şehrimizin merkezini buradan taşımamız gerekiyor.”
E.D: Deprem konusunda Bergama riskli bir kent mi?
M.S: “Deprem konusunda uzmanlarımızın sürekli uyarıları var. İzmir ve yakın çevresi ile alakalı olarak bulunduğumuz bölge de aktif olmamakla birlikte Bakırçay Nehri sınırlarında gördüğümüz bir fayımız var, bu Bergama için tehlike, özellikle alivyon alan için tehlike. O anlamda da biz yaşanan büyük depremimizden sonra mühendislik anlamında birlikte bir çalışma alanı oluşturduk. Bütün proje mühendislik dallarımız, mimarlarımız, şehir planlamacıları, inşaat ve jeoloji mühendislikleri bir araya geldik, birkaç toplantıyı gerçekleştirdik. Ticaret odamızda ve belediyemizde birkaç toplantı yaptık. Bazı konulara dikkat çektik. Ufak da olsa zemin ve binaların yapılması tekrar planlandığında ada bazında değerlendirmesi yapılması anlamında önerilerimiz oldu. Bazıları gündeme alındı. Bazıları ise zaman içinde yapılması anlamında söylendi.
Önemli olan bu konuda yönetmelikler binaları koruyor, ama mühim olan yönetmeliklere uygun mu yapılıyor binalar? Denetimler tam yapılıyor mu? Belediye ve Yapı Denetim Firmaları bina yapılırken denetimler oluyor mu? Bunlar yapılıyorsa zaten sorun yok, yapılmıyorsa sorun.”
E.D: Ak Parti yerel belediyeciliğinde eleştirilerden biri de köy arazilerinin satışı bu konuda neler söylemek istersiniz?
M.S: Siyaseten bu konuların gündeme gelmesi doğru. Bir şeyler satılıyor çünkü belediyenin paraya ihtiyacı var. Bir taraftan da siyasi istihdam yapmak zorunda çünkü seçimde oy alacak. Bu istihdamın karşılığında ödenecek paraları da bir yerden sağlamak zorunda. Biz hep baştan beri söylüyoruz. Özellikle tarımsal alanlardaki tasarruflar köy tüzel kişiliklerine ait, bazen de vatandaşın köyüne mirası olan yerler. Bunların satılması mı doğruydu? Yoksa imar çalışmaları yapıp şehirde parseller üreterek parsel satışları mı daha doğru olur, belediyenin tercihi köylerden yana oldu. İnşallah bundan sonraki belediyeler daha akılcı deneyimlerle, örneğin şu anda kırsalda 10 dönüm bir araziyi 3 milyona satıyorsanız, 300 metrekarelik bir arsada aşağı yukarı aynı paralara gelmiş durumda. Düşünün o kadarlık bir araziden şehirde ürettiğiniz bir arsayı gelecek geliri. Bir de tarım arazileri gelir getiren alanlar, ürün üreterek bir marka altında değerlendirerek çok daha fazla Bergama adına katma değer oluşturabilirsiniz. Belediye kamu avantajına bakmalı bu konulara.”
E.D: Bergama’nın dinamikleri doğru değerlendiriliyor mu?
M.S: “Bergama’nın Turizm, Tarım ve Madencilik anlamında avantajları ve dinamikleri var. Turizm alanında yerel yönetimin ciddi bir dokunuşu olmadığını düşünüyorum. Telefrikle ilgili yatırım dışında Akrapol çevresinde sit alanlarının dışında müze veya kültür bakanlığı destekli Bergama’ya has ürünlerin satıldığı belli bir alan oraya gelen araçların park ettiği gelen misafirlerin bir şeyler yiyip içebileceği bir alan oluşturamadık. Şehrimizin içinde gelen turisti durdurup yürütebileceğimiz bir alan oluşturamadık. Bunları oluşturmadan Bergama’da turizmden para kazanma şansı yok. Bundan 10-15 yıl önce Bergamamızda restoranlar vardı. Kimi turist yemeğini yiyordu kimisi ise küçük esnaftan alışverişini yapıyordu. Bunların hepsini kaybetti Bergama. Bergama’nın merkezinde turistlerimizin gezip görebileceği bir çok tarihi yer var ama bu bölgeler 50 yıl önceki ulaşım imkanlarına göre planlandığı için onun için bu alanlara araç girişini önlemek gerekli. Bazı alanlar trafiğe kapatılmalı turisti bu alanlarda yürütmemiz gerekli. Turist yürürse ticaret artar.
Tarıma dönersek yakınlarda bir çalışma oldu. O da bizim Ticaret Odamızı Deva Partisi Bergama İlçe Başkanlığı olarak ziyaretimiz sırasında dikkat çektiğimiz, üzerinde durulmasını tavsiye ettiğimiz önerdiğimiz zeytincilik konusunda bir çalışma oluyor sanırım. Bergama’nın tarımsal dinamikleri açısından önemli olan konu Zeytincilik veya herhangi bir tarım ürününde markalaşma. Biz burada milyonlarca ağaç zeytinimiz var ve yakın çevremizdeki ilçelerimizde karşılaştırdığımızda tarihi olarak hepsinden daha öndeyiz. Zeytincilikte. Ne yazık ki bu süreç içinde TARİŞ’ e vermeyi tercih etmişiz eski yıllarda zeytinimizi daha sonra Akhisarlı Ayvalıklı Gemlikli tacirlere vermeyi tercih etmişiz. Zeytinyağı veya Zeytin anlamında herhangi bir markamız yok. Küçük girişimler olmuş ama Bergamayı temsil olarak çıkan bir marka yok. Özellikle Büyükşehir yasasından sonra yerel yönetimlere belediyemize bu tip sorumluluklarda getirdi. Neden bütün köylerdeki köy tüzel kişiliklerine ait her şey belediyelere devr oldu. Bunların içinde yağ tesisleri de vardı. Arazi, Tarla, Mera ve Zeytinlikte vardı. Bunları iyi değerlendirmek önemli. Belediyeler maddi sıkıntılarından dolayı bunları satıp reel paraya dönüştürüyor. Aslında yapılacak çok daha mantıklı projeler yapılabilir. Burada Zeytincilikle ilgili bir kooperatifimiz var ama ne yazık ki yerel yönetimden bir ilgi göremiyoruz. Ciddi anlamda bu konuda çiftçimizin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Hem Zeytin ağacının bakımı hem de salamura zeytincilik hem de Zeytinyağı için bir marka oluşumu olması lazım. Bergama’nın tarımsal dinamiğinde yerel yönetimin ve ticaret odamızın birlikte iş birliği yaparak yerel tarımsal dinamimizi bir araya getirmesi gerekiyor. Bu konuda bu işi başarıyla yapan ilçelerden bilgi birikimden de faydalanarak mevcut ürünümüz daha değerli olur çiftçilerimiz bir kazanırken beş kazanırlar bu kazançta Bergama ekonomisine katkı sağlar.”
E.D: Bergama Deva Partisi olarak yerel seçimlere kendi adayınızla mı gireceksiniz?
M.S: Genel Başkanımız Ali Babacan’ın bu konudaki açıklaması bütün il ve ilçelerde kendi adaylarımızla gireceğiz şeklinde. Şimdi ilçe bazında şu an hiç bir partinin adayı belli değil. Süreç çok kısa aslında ama tabi yine de süreç belirleyeceği olacak. Yerel seçimlerde önemli olan aday değil sadece onun ekibi. Ekibi ile birlikte değerlendiriyor vatandaş bunu. Tüm partiler yerel seçimlerde isim olarak kıymetli bir belediye başkanı adayını seçmenin teveccüne sunuyorlar. Arkasında çalışacak olan ekibin de sağlam ve uyumlu bir çalışma içerisinde olmalı. Burada alacağınız oy ve belediye meclisindeki temsiliniz önemli. Bergama için yapılacak çok iş var. Bergama kendi içinde çoğu sorunu çözebilir. Bunun için gerek belediye başkanının gerek ekibinin gerekse meclis üyelerinin çoğunluğu ile güçlü bir yerel iktidara ihtiyaç var.
E.D: "BEDAK" adında mesleki katılımınız ile bir dernek kurduğunuzu söylediniz.
M.S: “Evet, Bergama Doğal Afet Arama Kurtarma Derneği açılımı. Derneğimiz kuruluşunu tamamladı. Üye kayıtlarımız devam ediyor. Bu dernek ile bizim amacımız 7'den 70'e halkımıza doğal afet durumunda ilk yapılması gerekenler, nasıl bir davranış tarzı izlenmesi gerekir, nasıl ilçe olarak koordine olmamız gerekir, acil toplanma alanlarımız nelerdir? Bu alanda ciddi çalışmalar yapmak istiyoruz. Bu anlamda biz Bergama Belediyesi ile de bağlantı içindeyiz. Bizim dernek olarak önerilerimiz oldu. Bu çalışmalarda tabii ki imar uygulamalarıyla eş güdüm içinde olması gerekir.”
Comments