Röportaj: Erdal Divriklioğlu
www.izmiryasam.net olarak AK Parti Dikili İlçe Başkanı Tahsin Şekerci ile bir araya gelerek bir röportaj gerçekleştirdik. Dikili AK Parti’de yaklaşan olağan kongre sürecini, Dikili Belediyesi’nin yerel seçimlerden bu yana geçen süredeki performansını ve AK Parti iktidarının Dikili’de devam eden projelerinin son durumunu değerlendirdik.
Dikili Belediyesi’nin arazi satışlarıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Şekerci, “Arazi satmak çare değil, Dikili’nin değerini artırmak gerekli” diyerek asıl yapılması gerekenin ilçenin cazibesini artırmak olduğunun altını çizdi.
Yeni yapılacak otogar çevresindeki araziler imara mı açıldı? sorumuzla ilgili de endişelerini dile getiren Şekerci, "Orada bir şeyler yanlış gidiyor. O yanlışa dur diyeceğiz,” diyerek bu konuda kararlı olduklarını ifade etti.
İşte, Tahsin Şekerci'nin açıklamaları.
AK Parti Dikili olarak 18 Kasım’da olağan kongrenizi gerçekleştireceksiniz. Neler söylemek istersiniz?
Tahsin Şekerci: "Genel merkezimizin 8. olağan kongresi, bizim ilçemizin de 7. kongresi olacak. İzmir’imizin bütün ilçelerinde kongrelerimiz yapılıyor. Kongreler, siyasi partilerin düğün günleridir. İlçemizde de 18 Kasım’da olağan kongremizi gerçekleştireceğiz. Ben buradan delegelerimize seslenmek istiyorum; 18 Kasım’da gerçekleşecek kongremize gelsinler, hep birlikte düğün havasında kongremizi yapalım. Dikili’de hizmetin adresi yine AK Parti ve AK Parti kadroları. Tabii ki, bir dönem Sayın Cumhurbaşkanımız da söylemişti, mental yorgunluklar da hasıl oluyor. Kongreler bu anlamda yenilenme, güçlenmedir. Kadrolar tahkim edilir, düzenlenir; çok yorulmuş arkadaşlar varsa bizden müsaade isterler. Bizim gözlemlerimiz neticesinde gerekli performansı alamadığımız arkadaşlarımız için de tasarruflarımız oluşur. Bunlar tabii ki sadece kendi düşüncemiz olarak kalmaz; İl başkanlığımızda da yoğurarak bir liste ortaya çıkarırız.
Biz Dikili’ye aşığız, Dikili’nin insanlarını seviyoruz. Dikili’nin sorunlarını da seviyoruz; bu sorunları çözmek için de sonuna kadar çabalarımızı sürdürüyoruz. 6,5 senedir Dikili AK Parti İlçe Başkanıyım. Bu süreç içerisinde, geçmişteki ilçe başkanlarımıza da ilçemize yapmış oldukları hizmetlerden ötürü saygılarımı iletiyorum.
“Kadınlarımızla, Gençlerimizle Dikili İçin Sahadayız!"
Olağan kongremiz öncesinde Kadın Kolları Başkanımız Ebru Yılmaz görevine başladı. Kadınlarımızla ilgili projelere çok önem veriyoruz. Önceki dönem kadın kolları başkanımız Emine Öcal’a bu konuda çok emekleri oldu. Hizmetlerinden ötürü kendisine buradan teşekkür ediyorum. Kadınlarımızın üretime katkı sağlamak için kooperatifleşme yoluna gittik. Bundan sonra da Kadın Kollarımız ve Başkanımız Ebru Yılmaz’ın önderliğinde kadınlarımızla ilgili projelerimiz olacak. Geçtiğimiz pazar günü de Gençlik Kollarımızın kongresi gerçekleşti Emre Akbulut başkanımız oldu ve dinamik ekibiyle görevine başladı.
Gerek kadın kollarımızda gerekse gençlik kollarımızda önce fikirlerimizi toplantılarımızda paylaşırız, projelerimizi olgunlaştığında bu sefer partimizin büyüklerine başvurarak olgunlaşan projemizin yapılabilirliği için çaba gösteriyoruz. Buna en güzel örnek önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu ilçemize geldiğinde gençlik kollarımız söz aldı Dikili’de gençlerin sportif faaliyetlerine değindi bakanımızla sahaya gittik burada düşündük sahada uyguladık ve ortaya Dikili, Gençlik Merkezi ve Spor Kompleksi çıktı.”
Yerel seçimlerinden bu yana 8 aylık bir süreç geçti. Bu süreçte Dikili’de yerel yönetimin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Artık o sözlerini yerine getirsinler.”
Tahsin Şekerci: “Yerel seçimlerin üzerinden 8 aylık bir süreç geçti. Seçimleri kazanan ya da kaybeden olarak değil de daha çok yüzdelik oranlar üzerinden değerlendirmek lazım. Kıymetli Dikili halkımızın %37 oyu ile seçilmiş bir belediye başkanımız var. Hayırlı olsun, inşallah hayırlı güzel hizmetler yapar. Bu hizmetleri kendisinden bekliyoruz. Geçen 8 aylık süreçte yapılan ciddi bir çalışma gözükmüyor. Kasım ayındayız. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay “Dikili’nin kanalizasyon sorununu çözeceğiz.” demişti. Kasım ayını işaret etmişti. Artık o sözlerini yerine getirsinler. Dikili’nin altyapısı, arıtması, kanalizasyonu şu anda halledilmesi gereken çok büyük bir ihtiyaç. Hem Dikili Belediyemizden hem de İzmir Büyükşehir Belediyesinin halkımız adına bu büyük sorunun çözülmesini bekliyorum.
Dikili Belediyesinde bu süreçte vatandaşımıza hizmet açısından hiçbir şey göremedim. Bir düğün salonu projesi var, hastanenin acil servisinin karşı tarafına yapılmış. Bence çok garip bir durum. Tamam, hastanemiz de oradan aşağı taşınacak ama yine de orada sağlık faaliyeti verilecek. Sağlığıyla alakalı sıkıntı yaşayan bir insanın düğün sesi duyması veya acilden gelen bir ölümcül hastanın vefat etmesiyle birlikte orada ağlama ile düğün sesinin, çalgı sesinin bir arada olması bilmiyorum, bizim kültürümüze ne kadar uyar. Oranın hemen altına deve güreşi sahası gibi bir yer yapmışlar, çok kapasitesiz, çok düşük. Onun derhal oradan kaldırılıp şehrin çok uzaklarında yapılması lazım.”
Dikili Belediyesinin 2025 yılı tahmini bütçesinin personel giderine gideceği yönünde Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz’ün www.izmiryasam.net’e verdiği röportajda bir açıklaması oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Tahsin Şekerci: “Üstüne basa basa söylüyorum: Siz belediyede çalışacak insanları bu Necip Millete hizmet etmek için mi alıyorsunuz, yoksa kendinize alkış çaldırmak veya bir sonraki seçimlerde seçim kazanmak için mi? Bu gerçekten çok önemli bir nokta. Biz bu anlamda birçok belediyeyi kaybettik, ama doğrudan vazgeçmedik. Belediyeye alınacak personel bu millete hizmet için vardır. Sayın Başkan, siyasi ikbal için birtakım kadroları birtakım yerlere tahsis ettiği için bütçe buraya gidiyor. Aynı zamanda, siz o insanların oyuyla alakalı bu işleri yaptığınız için o insandan verim alamazsınız, hizmet etmez. Geldiğimiz noktada bu. Yer satarak personelin parasını ödemek! Şunu yapabilirsiniz, bakın şunu anlarım: İslamlar köyünde yer sattınız, örneğin 30 milyon lira gelir sağladınız. Bu gelirin hiç olmazsa 5-10 milyonunu İslamlar köyünün kalkınması için harcayın. Diğer köylerde satılan araziler için de bu böyle olmalı. Hiç olmazsa bu köylerimizi biraz rehabilite edin, geri kalanı da Dikili’ye hizmet için harcayın. Çünkü oralar, o insanların yıllarca, Cumhuriyet'ten beri emeğinin karşılığı. Burada o köylerin, o köylülerin hakkına da giriyorsunuz; bu hak sizi iflah etmez. Ama bizim belediyemizde satılan yerlerin paraları, direkt hiçbir iş yapmayan veya bir işi beş kişinin yaptığı belediyedeki işçi ya da diğer ödemelere giderek heba oluyor.
Bildiğiniz gibi, ilçemize doğalgazın gelmesi için çok zahmet çektik. Getirdik. Doğalgaz, Dikili’nin bütün sokaklarına, meskenlerimize gelmeli. Özellikle İsmetpaşa Mahallesi’ne. Doğalgazın gelmesi için ciddi bir çaba sarf etmek zorundalar. Bu konu en önemli görevleri; çünkü çağımızda katı yakıt dönemi ortadan kalktı. İlk doğalgaz aboneliği verildiğinde başkan, doğalgazın temiz enerji açısından ne kadar önemli olduğundan bahsetmişti. Söylediklerinin arkasında dursun ve Dikili halkını artık odundan, kömürden ziyade doğalgazla buluştursun."
Doğalgaz Dikili’nin yüzde kaçına ulaştı?
Tahsin Şekerci : "Yüzde 10’u bile değildir diye düşünüyorum. Doğalgazın Dikili’ye geldiği tarihlerde altyapı işini yapan firma, altı ay içinde bütün Dikili’nin doğalgazını döşeyebileceğini söylemişti. O zamanlar Dikili’nin içme suyu ile alakalı bütün sokaklar kazılmış durumdaydı. Akıllı, koordineli bir çalışma ile pekâlâ bütün Dikili sokakları doğalgaza kavuşabilirdi. Biz doğalgazı Dikili’ye getirerek Dikili’nin temiz enerji ihtiyacını sağladık. Fakat bu konuda yerel yönetim herhangi bir ilerleme kaydedemedi. Belediye meclisimizde bu konuda önergeler de verdik. Çandarlı’nın da doğalgaza kavuşması için önergemiz oldu, fakat Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz tarafından dikkate alınmadı. Halktan kopuk bir siyaset yaptığı, aldığı oydan da belli; %37 ile Dikili Belediye Başkanı seçildi. Halkın verdiği bu oy oranını, yani halkımızın verdiği mesajı kendisinin iyi değerlendirmesi gerekir. Halkın sorunlarına daha iyi eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Vatandaşımız sonuçta sandıkta cevabını veriyor. Tabii ki Cumhur İttifakı olarak Dikili’de aldığımız oylar da burada, iki ilçe başkanı olarak önümüzdeki dönemde yapacağımız işlerin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Belki aday profilinin yanlışlığından dolayı ciddi bir oy düşüklüğü oldu. Biz de tahkimatlarımızı, kongremizle yenilenmelerimizi yapıyoruz. Önümüzdeki süreçlerde de tekrar ilçemizin hükümetimizin hizmetlerinden faydalanabilmesi ve gerekli hizmetleri alabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Dikili Belediyesi’nin düzenli olarak arazi satışları oluyor; bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
"Belediyeyi Ayakta Tutmak İçin Arazi Satmak Çare Değil, Dikili'yi Cazibe Merkezi Yapmak Şart!"
Tahsin Şekerci: “Arsa satışı yaparak belediyeyi yönetmek başından sonuna kadar yanlış. Neden yanlış, açıklayayım. Belediye Başkanı Adil Kırgöz de aynı zamanda bir tüccar. Kendi işletmesinde mülk satarak mı, yoksa ürün satarak mı ticaret yapıyor? Bir esnaf, elindeki yılların edinimi olan bir gayrimenkulü satarak ticaretini sürdürüyorsa o dükkanı hemen kapatsın. Başarılı bir işletmeci, işletmesinin içerisindeki ürünleri satarak, pazarlayarak, reklam yaparak işletmesinin değerini artırır. Bu örnekten yola çıkarak söylemeliyim ki, Dikili’nin arsasını ve arazisini değerli kılmak lazım. Bunun için turizm altyapısı, sosyal ve kültürel altyapı oluşturmalı, şehri pırıl pırıl yapmalısınız. Bunlar yapılmalı ki Dikili bir cazibe merkezi haline gelsin.
Bu gerçekleştiğinde, etrafınızdakileri kollamak yerine halkınıza hizmet edecek şehir planları yapmalısınız. Bütüncül ve büyük planlar yaptığınızda, belediye arazileri de en nihayetinde bu plana dahil olur. Bu durumda iktidar olarak mera alanları veya hazine arazileri kazandırma noktasında da destek oluruz. Mera veya hazine arazileri belediyelere devredildiğinde, belediyelere belli araziler kalıyor. Derler ya, “deve bir akçe sal gitsin oğul, deve bin akçe çağır gelsin oğul.” Şu anda Dikili’nin mülkleri para etmiyor. Bin akçe olduğunda herkes almak ister. Bugün AK Partili ya da CHP’li belediyeler sıkıştıklarında mülk satabilirler, ama Dikili Belediyesi’nin mülkleri şu anda para etmiyor çünkü ilçeye bir albeni kazandıramadınız. Sadece Adil Kırgöz’den bahsetmiyorum, ondan önceki belediye başkanları da bunu başaramadı. Bu ilçe, doğal ve tarihi güzellikleriyle hâlâ inim inim inliyor. Bu albeni oluşmuş olsaydı, planlama yapılarak yeni arsalar oluşturulduğunda kimse bu arsaların satışına itiraz etmezdi.
Büyükşehir yasası ile köy tüzel kişiliğine ait arsalar belediyelere geçti diye, miras yedi gibi bu arsaları satarak belediyeyi yönetmeye çalışırsanız geldiğiniz nokta bu olur. Bugün Çeşme’de mülk almanın imkânı var mı? Çeşme de CHP’li belediye tarafından yönetiliyor; burada siyaset yapmıyorum ama oranın bir değeri var. Dikili bence doğal güzelliği ve havasıyla Çeşme’den daha güzel. Neden para etmiyor? Çünkü para etmez bir bakış açısı var. Bencil bir yaklaşım ve çevrenizi zenginleştirme üzerine bir belediye yöneticiliği var. Bu sadece şu anki belediye başkanı Adil Kırgöz’e özel bir durum değil, geçmişte de böyleydi. Dikili’nin değerini artırmaya yönelik bir çalışma yapılmadı.”
Dikili’de yapımı devam eden devlet hastanesinde son durum nedir?
Tahsin Şekerci: “Dikili’de yapımı süren devlet hastanemizin yatırıma alınmasından sonra ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle bazı gecikmeler oldu. Müteahhit, fiyat farklarından ötürü işi bırakınca yeni bir ihale süreci başlatıldı ve bu ihale de gerçekleşti. Şu an hastanemizin inşaatı %99 seviyesinde. Önümüzdeki 2-3 ay içinde iç donanımı, mobilyaları ve tıbbi cihazları tamamlanarak önümüzdeki bahar aylarında açılmaya hazır hale gelecek. Burası tam teşekküllü bir hastane olacak; her branştan doktor bulunacak, sağlık raporları rahatça alınabilecek, halkımızın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek bir sağlık merkezi olacak. Ülkemizde örnek olan sağlık politikamızı Dikili’de vatandaşlarımızla buluşturmuş olacağız. Eski hastanemiz bu ihtiyaçları karşılayamıyordu; branş sayısı yetersizdi. Bu yeni hastanemizde diyaliz birimi dahil olmak üzere tüm branşlar yer alacak.
“Dikili, Gençlik Merkezi ve Spor Kompleksi'ne yaza kadar kavuşacak.”
Dikili’de kapalı spor salonumuz atıl vaziyetteydi ve gerçekten eskimişti. Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu, ilçemizi ziyarete geldiğinde kendisini bu tesislerde gezdirip ihtiyacımızı iletmiştik. Allah razı olsun, şu anki Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak da destek verdi ve kapalı spor salonumuzun kaba inşaatı bitme aşamasında. Hemen kuzey çaprazında da gençlik merkezimizi yapıyoruz, onun da inşaatı başladı. Burası, yarı olimpik yüzme havuzu, tenis kortları, basketbol sahaları ve ortasında futbol sahasıyla mükemmel bir spor kompleksi haline gelecek. Gençlerimiz, burada boş vakitlerini değerlendirecek; satranç, briç gibi sanatsal ve sportif faaliyetlerin yapılabileceği, müzik, aerobik ve jimnastik gibi etkinliklerin rahatça yapılabileceği bir salon haline getiriyoruz. Tüm bu projeler, önümüzdeki yaza girerken bitmiş olacak. Stadyumumuzun tribünleri de çelik konstrüksiyonla yeniden inşa edilerek burayı güzel bir kompleks haline getirdik. İlçemizde sportif faaliyetlere hızlıca ulaşabilecek altyapılar ne yazık ki yıllardır yapılmadı. Bu anlamda yerel yönetimin ciddi eksiklikleri var. Okul bahçelerine de halı saha projelerini hayata geçirdik ve Dikili’nin sportif altyapısını oluşturuyoruz.
Ayrıca, Çandarlı halkımıza 24 saat hizmet verecek bir semt polikliniği inşası devam ediyor. Çandarlı her şeyin en iyisini hak ediyor. Ancak, Büyükşehir Yasası’ndan sonra birçok hizmetten mahrum kaldı. Çandarlılar, “Belediyemiz kaldırıldı, Dikili’ye mecbur kaldık,” gibi düşünebilir. Büyükşehir Yasası yöneticiler tarafından ciddi şekilde değerlendirilmiş olsaydı Çandarlı şu anda çok daha ileri bir noktada olurdu, ama maalesef Ahmet Dağdelen başkanımızdan sonra Çandarlı’ya bir çivi çakılmadı. Çandarlı’da devam eden semt polikliniğimizin yanı sıra, Çandarlı’daki stadyum alanında bir gençlik merkezi projesini de hayata geçireceğiz.”
Dikili Balıkçı Barınağı projesi hakkında son durum nedir?
Tahsin Şekerci: “Balıkçı Barınağı’nı 2025 yılı yatırım planlarına aldırıyoruz. 2025 yılı içerisinde Dikili Balıkçı Barınağı da hızlı bir şekilde yapılmış olacak. Ondan sonra da yap-işlet -devret modeliyle yapılacak olan Marina projemizin hızlanmasını sağlayacağız.
Tabii bu projelerimizi Dikili’de hayata geçirmeye çalışırken, bildiğiniz gibi ülkemiz pandemi ve büyük depremler gibi zorlu süreçlerden geçti. 11 vilayetimizi etkileyen bu deprem, dünyanın en büyük felaketlerinden biriydi; ancak devletimiz vatandaşlarını yalnız bırakmadı. Bugün bu illerdeki yeniden inşa süreci tüm hızıyla devam ediyor. 1999 Körfez Depremi’nden sonra memur maaşlarının ödenmesinde bile zorlanmışken, bugün çok daha büyük bir yıkımı devlet olarak yönetebiliyoruz. Ekonomide bazı sıkıntılar olsa da kriz boyutunda değiliz. Fotoğrafın büyüğünü görmediğimizde lokal olaylara takıldığımızda bu bir aldatmaca oluyor. Şu anda 11 vilayetimiz yeniden ayağa kaldırılıyor; buraya ciddi bir ekonomik kaynak akıyor. Bildiğiniz gibi geçenlerde 30.000 konut teslim edildi. Aynı zamanda Ortadoğu yanıyor. Bir ateş çemberinin içerisindeyiz. Bu nedenle ülkemizin yerli ve milli anlamda ayakta kalması lazım. Yıllar önce %20 seviyelerinde olan yerli silah sanayimizi bugün %80-90 seviyelerine çıkardık. Yaşanan tüm bu gelişmeleri de görmemiz gerekli.
“Kayyuma karşıyım; ama teröre kayyumdan daha karşıyım.”
Bugün bu röportajı yaparken ilçemizde de bir eylem söz konusu. Belki ilçe başkanıyız, ilçemizin sorunları önemli; ama ülkemizi görmeden ilçemizi sentezlemek yanlış olur. Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki açıklamaları da kardeşliği güçlendirmeye yönelikti. Türk-Kürt ayrımı olmaksızın, ülkemizin her kesimini kucaklayan bir kardeşlik anlayışıyla hareket etmek gerekiyor. Bütün bu gelişmeler olurken memleketimizde belli yerlerde belediye gelirlerini veya terörle iltisaklardan dolayı atanan kayyumları sokaklarda siyaset malzemesi yapmaya çalışıyorlar. Bunun tek karşılığı ucuz siyaset. Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyeti devletine hizmet için kurulmuştur. Siyasi partiler teröre veya teröriste hizmet etmek için var olamaz. Seçilmiş belediye başkanları da, milletvekilleri de eğer iktidardaysa, bakanları da belli bir yeminle, doğruluk ve dürüstlükle memlekete hizmet için vardır. Siz bu anlamda seçilirsiniz; ama teröre veya teröriste hizmet ederseniz, bu devlet sizi o görevden alır. Dağıtıp dökmeden herkes demokratik platformda düşüncelerini açıklayabilir. Kayyumlara karşı olduklarını söyleyebilir. Ben de bütün samimiyetimle söylüyorum, kayyuma karşıyım; ama teröre kayyumdan daha karşıyım.
“Motorları maviliklere süreceğiz derken, biz o motorun yerliliğine bakıyoruz.”
Biz fotoğrafın büyüğüne bakıyoruz. İzmir kokan bir İzmir; balık ölümlerinin olduğu, insan sağlığının yerlerde olduğu, trafiğin keşmekeşe dönüştüğü bir İzmir. Ve bunun lokal aynası olan Dikili... Bugün Salı, buranın pazarı ve kış günü ilçede trafik kilitlenmiş durumda. Böyle bir ilçe olamaz. Siyaset yaparken “Motorları maviliklere süreceğiz, güzel günler göreceğiz” diyorsunuz. Biz o motorun yerliliğine bakıyoruz, ama siz hayalini kuruyorsunuz maviliklere sürmek için. Yıllardır şarkılarla, edebiyatla siyaset yapan insanlar, sokağa çıktığında bu insanların çektiği sıkıntıları hiç mi görmüyor?”
Dikili Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi son durum nedir?
Tahsin Şekerci: “Tarıma dayalı sera ihtisas organize sanayi bölgesi projemiz, Bekir Pakdemirli döneminde başlamıştı. 870 dönüm bir alan üzerine kurulacaktı; sağ olsun o dönem bakanımız, bizi hiç kırmadı, arkasındaki hazine arazilerini de dahil ederek, 3 milyon metrekareye çıkarttık. Akabinde de tüzel kişiliğe devri yapıldı. Belediye Başkanı Adil Kırgöz, birkaç beyanatında “Bu proje bir devlet yatırımı değil” demiş. Yani insan hayretler içerisinde kalıyor. Oluşturulan OSB yönetiminin başında Dikili Kaymakamlığı var, Bergama Ticaret Odası var, oda temsilcileri var. Dikili Belediyesi olarak bu temsilcilerden birisiniz. Bu projeyi biz hayata geçirirken başkanın haberi bile yoktu. Biz bu projeyi hayata geçirmeyi çalışırken, Mustafa Tosun’a laf yetiştirmeye çalışıyordunuz. Şu anda Dikili Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin dolgu işleri bitti. Taş duvar ihalesi yapıldı. Akabinde yaklaşık 600 milyon TL civarında altyapı ihalesine girilecek. Dünya Bankası tarafından, bildiğiniz gibi, 30 milyon dolar finansman sağlandı. Buradan şunu söylemek istiyorum: Madem Belediye Başkanı Adil Kırgöz’ün söylemiyle bu devletin, hükümetin yatırımı değil, tüzel kişiliğin yatırımı veya Başkan Adil Kırgöz’ün yatırımı diyelim, o zaman Dünya Bankası Dikili Belediyesine versin bu parayı, da Dikili Belediyesi ihaleye çıksın. Neden Tarım Bakanlığı ihaleyi yapıyor? Bu mantıkla baktığınızda bile başkanın ne kadar mantıksız bir söylemde bulunduğu ortaya çıkıyor.
Altyapı ihalesi bittikten sonra, yavaş yavaş parsellere seralar yapılmaya başlanacak. 2025 yılı altyapı süreçleriyle geçer, 2026 yılında hazır olur diye düşünüyorum. Burada 3.500 insanımızın ekmek yiyeceği bir sera bölgesi oluşturacağız. Başkan Adil Kırgöz’e sadece şu düşüyor: Bu insanlarımıza Dikili’de rahatça yaşayabileceği, bu insanların uygun fiyatlarla evlerde oturabileceği yeni planlamalar yaparak, ama “rant planı değil, halk planı” olsun. Halka hizmet edecek planlar yaparak Dikili’yi büyütecek, genişletecek planlamalar yapsın. Dikili büyümeye hazır ama belediye başkanı, belediyedeki bir takım yöneticiler, bu anlamda teknik yeterliliği olmayan kadrolar, maalesef Dikili’nin büyümesini ve gelişmesini engelliyor. Altı yıl diyelim, Adil Kırgöz’ün belediye başkanlığı, ondan önce Mustafa Tosun, ondan önce Osman Özgüven… Şöyle baktığımızda, Dikili’ye ne hizmet yaptınız? Dikili’nin otopark sorununu mu çözdünüz? Trafik iş sorununu mu çözdünüz? Dikili kırsalından merkezine vatandaşın hangi sorunlarını çözdünüz? Dikili Belediyesinin son 30 yılına baktığınızda, sadece bir kültür merkezi ve meydandaki eski belediye binasının yerine yapılan belediye iş merkezini görüyorum. Burada bir düğün salonu yapmayı marifet olarak görüyorlarsa, burada büyükşehir’in desteği ile yapılan lokal bir iki yol asfaltlama çalışmasını çok büyük hizmetlermiş gibi kabul ediyorlarsa, bunlar onların küçük bakış açılarıdır. Biz çok büyük düşünüyoruz.”
Çandarlı Limanın’daki son durum nedir?
Tahsin Şekerci:“İnşallah Çandarlı Limanı'nın yakında yeni bir yatırımcılara ihale edilmesi ve oranın faaliyete geçmesi ile alakalı eli kulağında bir süreci bekliyoruz. Çandarlı Limanı, bizim Aşağıkırıklar dediğimiz Dikili Ovası ve Bergama'nın da bir kısmı ovasının olduğu ve bu alanda bulunan BOSBİ ve BASBAŞ’ın ürünlerinin aynı zamanda liman geri sahasındaki depolarla birlikte yurt dışı piyasasına ihraç edileceği bir alan haline gelecek. Yani bölgemize büyük bir lojistik avantaj sağlayacak.”
Yeni yapılacak otogar çevresindeki araziler imara açıldı mı? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
“Orası onların kursağında kalır.”
Tahsin Şekerci: “Bakın, orada bir şeyler yanlış gidiyor. O yanlışa dur diyeceğiz. Ben bunu da burada söyleyeyim, yüreklilikle. Orada otogar için Tarım Bakanlığından izin aldınız ve arkasında da belki belediye boyutunda değil, özel bir planlamacı bunu yapıyor. Ama hemen yanında da tekrardan görüş isteyerek yapılması gereken konut ve iş yeri arsaları var. Bu yasal değil. Şu anda oraya dolgu yaparak iş oldu-bittiye getirilmeye çalışılıyor. Orası onların kursağında kalır. Otogar değil, ama diğer yerler kursağında kalır.”
Comments