ÖZEL HABER
Dikili’de yapılan yerel seçimlerin ardından AK Parti Dikili İlçe Başkanı Tahsin Şekerci, www.izmiryasam.net’e seçim sonuçlarını değerlendirdi. Yeni dönemde, yıkmadan ve ayrıştırmadan, yerine göre hesap soran bir siyaset anlayışı izleyeceklerini ifade eden Şekerci, “Bu yerel seçimlerde bağımsız aday Kemal Doyuran’ın meclisi olmadığı için ve Adil Kırgöz’e oy vermeyen Dikili’de %62-63’lük bir kesim olduğu için, biz Cumhur İttifakı ve AK Parti grubu olarak, biz bu %63’ün de temsilcisiyiz. Kendimizi öyle görevli görüyoruz” dedi.
Şekerci, www.izmiryasam.net'te yaptığı özel açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
Aslında Dikili'de seçimin kazananı bana göre Kemal Doyuran'dır.
“Her seçimimiz halkımızın iradesidir. Halkımızın iradesi sandığa yansır ve en nihayetinde bizler, özellikle AK Parti olarak, tek saygı duyduğumuz sandık sonuçları ve halk iradesidir. Halkın gücünün üstünde daha büyük bir güç tanımayan bir siyasi düşünceye sahibiz biz.
Aslında ben bu seçimlerin kazananının Bağımsız aday Kemal Doyuran olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda Dikili halkını da tebrik ediyorum. Çünkü artık CHP tarafından da istenmeyen, dolayısıyla belli tepkilerle karşı karşıya kalmış Adil Kırgöz, rakamsal olarak bakacak olursak, 700 oyla kazanmıştır.
Ancak Kemal Doyuran'ın aldığı oylara bakacak olursak bu seçimi aslında Kemal Doyuran almıştır. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisi'nin aldığı 600 küsur oy, iptal oyları vs. dediğimiz zaman bu seçimi aslında kazananı Kemal Doyuran, resmiyet de CHP adayı Adil Kırgöz olmuştur. Hayırlısı olsun inşallah.”
Projelere değil, kalabalığa bakıldı.
“31 Mart yerel seçimleri ciddi güzel bir heyecanla geçti. Güzel bir yarış oldu. Heyecanlı bir çalışma vardı. Tabii ki, Dikili özelinde seçimler son virajda maalesef ki kalabalıklar üzerinden değerlendiriliyor. Bu anlamda, kalabalığın daha fazla olduğu yerler tercih ediliyor. Böyle bir eğilim Dikili’de de var. En nihayetinde, gelişen bir sonuç ve bu sonuca saygı duymak zorundayız. Şimdi, kalabalığı oluşturmakta teşkilatların bu anlamda görevi biz elimizden gelen bütün çabayı Cumhur İttifakı AK Parti olarak yaptık. Tabii ki bir de burada belediye gücünün elinde olmasıyla birlikte, Dikili’de belediye çalışan işçiler, onların aileleri ve akrabaları belirli bir baskı altında sahaya getirilme, siyaset yapma baskılarıyla karşı karşıya kaldılar. Bunlar etik şeyler değildi tabii ki.
İki gün önce yağmur yağdı, benim iş yerimi su bastı. Dikili’nin sokakları her tarafı sularla doldu. Biz bu çözümlerden bahsediyorduk, bir de bunları söylemişken şunu da belirtmek istiyorum; yani projeye bakacak olursak, Dikili’nin 5 yıl içerisinde vaadedilen projelerine bakacak olursak, proje şampiyonu projelerin çapına baktığımız zaman, Dikili’yi nasıl bir güzel turizm şehri haline getirecek diye baktığımızda, Cumhur İttifakı Adayımız Sema Akıncı’nın ve bizim ekibimizin yapmış olduğu projeler gerçekten devasa projelerdi.
Halkımız burada biraz ufak yerlerde bu böyle oluyor; yani bir metropol şehirde insanlar araştırıp projelere bakabiliyor ama burada biraz daha böyle seçim propaganda dönemindeki heyecanlara, kalabalıklara bakılıyor. Ben CHP’nin de burada yerelde ciddi bir oyu var ama Adil Kırgöz bu oyu geçenki seçimdeki oy oranlarına bakacak olursak kibirli tutum ve davranışlarıyla bu oyu da kaybetmiştir aslında. CHP burada ikiye üçe bölünmüştür. Bu kayıpları da oluşturan Adil Kırgöz’dür. CHP’nin de bunu iyi hesaplaması lazım. Yoksa bir daha ki süreçte CHP’nin sonu burada hüsran gibi gözüküyor çünkü parti söylemleriyle ilçedeki belediye başkan adayının söylemleri arasında çok farklılıklar var, halkın beklentileriyle belediye başkanının tutumları çok farklı. Dikili, kendi özelinde de farklı bir kişiliğe ve özelliğe sahip bir ilçedir. Bu özelliğin gözden geçirilmesi lazım.”
Gaye hizmetse, elimizi taşın altına koymaya her zaman hazırız.
“3 meclis üyemizle birlikte meclis grup toplantımızı gerçekleştirdik. Belediyemizde ilk meclis toplantımızı yaptık. Komisyonlarda Sayın Başkan, meclis üyelerimize de yer verdi.
Başkan ve Belediye Yönetimi, birlik ve beraberlik içerisinde, ötekileştirmeden ve kaprislere girmeden, kimseyi küçümsemeden güzel bir politika izler. Halka hizmet için bir derdi olursa, buradaki duruşumuz da hizmet duruşudur. Biz ideolojik katı bir siyaset yapmıyoruz. Hizmet gaye olduğu zaman bizler de elimizi taşın altına koymaya her zaman hazırdık ve hazırız.”
Dikili'de Adil Kırgöz'e oy vermeyen %63'lük kesimin gözü, kulağı ve dili olacağız.
“Ben üzerine basa basa söylemek istiyorum. Bu yerel seçimlerde bağımsız aday Kemal Doyuran’ın meclisi olmadığı için ve Adil Kırgöz’e oy vermeyen Dikili’de %62-63’lük bir kesim olduğu için, biz Cumhur İttifakı ve AK Parti grubu olarak, biz bu %63’ün de temsilcisiyiz. Kendimizi öyle görevli görüyoruz. Yani, o kardeşlerimizin verdikleri oylar belediye başkan adayına gitti, meclisi yoktu. Muhalefet eden Adil Kırgözü eleştiren belediye yönetiminin değişmesi gerektiğini düşünen o %63’lük kesimin de temsilcisiyiz. Dolayısıyla, onların hassasiyetleri de bizim için öncelikli bir hassasiyet olmalı.
Genel politikada bu böyledir. Siz eğer iktidar iseniz, 86 milyonun iktidarını olursunuz. Muhalefet iseniz de, 86 milyonun muhalefeti olursunuz. %52 iktidar oy almıştır. Siz de %48’in temsilcisisinizdir muhalefet olarak. Bunlar böyle değerlendirilmelidir. Biz Dikili’de böyle değerlendiriyoruz. Biz Dikili’deki %63’ün gözü, kulağı ve dili olacağız. Duyduklarını aktaracağız, gördüklerini aktaracağız. Onların söylediklerini de dilimizle gerek hukuk gerekse siyaset platformlarında dile getirip, sonuna kadar etkin yerinde yıkmadan, ayrıştırmadan etkin bir siyaset üreteceğiz. Bunları da zaman içerisinde tüm halkımız görecek.”
Geçmişte dahil, usulsüz yapılan tüm uygulamaların hesabını soracağız.
“Dikili Belediyesinin meclis üyelerinin, belediye başkanının ve meclisin almış olduğu karar eğer halka hizmet edecek bir karar ise, biz bunun her zaman arkasında dururuz. Satışlar da veya farklı uygulamalar vs. Bunların da tamamen karşısında duracağımızı tüm halkımızın bilmesini istiyorum.
Ayrıca, bu dönemki politikamızda biraz daha artık araştıran, hesap soran. Bu anlamda hesap derken adli makamlara belediye de usulüne uygun yapılan uygulamalara bir lafımız yok ama usulsüz olan her şeyle ilgili tüm adli makamlara harekete geçireceğimizi bilinmesini istiyorum. Geçmişte bunun içerisinde olmak üzere, çünkü artık bir takım uygulamalar birilerini rahatsız ederken, aynı uygulamalar birilerine daha ayrıcalıklı bir muamele tanıyor. Verilen ruhsatlardan, katlardan, kotlardan, imardan bunların hepsini tek tek sayabiliriz. Bu uygulamaların tek tip olması, herkese hizmet etmesi gerekiyor. Başkan bu ayrıcalıklı uygulamalarında bu dönem hesabını verecek. Ayrıştırdıkları kişileri, ayrıştırdıkları iş yerlerini bunların hesabını verecek, bunların hesabını soracağız. Bir yerde bir iş yerine ruhsat verilmezken binbir dereden su getirilirken, aynı özellikte başka bir iş yeri şu anda işletme yapmakta. Birçok örnek var bu anlamda Dikili’de. Bunlar sorgulanmalı, sorgulamadığınız zaman siz sustuğunuzda herkes yaptığının yanına kar kaldığını zannediyor. Bunun böyle olmadığı, sayın başkan da belediye yönetimine de bu dönem göstereceğiz.
Turizm kentiyiz, 40 km’lik bir sahil şeridimiz var, burada ruhsatlı ruhsatsız bir takım yapılar var. Bir takım yapılar da kişiye göre uygulama ile adeta kollanırcasına yapılmış. Oysaki belediyenin bu anlamda planlı alanlar yönetmeliğinde de ayan beyan bunlar hep ortadadır.
Planlı alanlarda nereye kaç kat inşaat veya hizmet binası olsa da yapılacağı bellidir. Nerelerin korunacak alanlar olduğu bellidir. Lejantlarda turizm alanları, sit alanları, planlı alanlar, yoğun kat alanları hepsi belli. Bunlar iyi okunmalı. Ona göre yapılmalı. Biz Lejantları çıkardıktan sonra yerinde mevzuata uygun neler yapılmış ve neler es geçilmiş bunların hepsini ortaya çıkaracağız.
Bunların düzenli yapılması lazım. Çünkü anayasal haktır aynı zamanda. Yani siz bir şeyi yaparken 3.5 kat imarı var buranın diyorsanız aynı ada içerisinde bir takım kollamalarla birisinin 4-4.5 kat yaptığını veya fazla yükseklik yapmasına izin verdiyseniz, bunların hesapları sorulmalı.
Aynı zamanda kıyı kenarındaki bir takım uygulamalar var. Bakın şimdi, Dikili turizm şehridir, doğrudur. Yazlıkçılar geliyor, günübirlik tatilciler geliyor, denize girmek işte, eğlenmek, Dikili’nin güzelliğinden faydalanmak istiyorlar. Gelen bütün turistlerimizin ve yerli halkımızın bu güzelliklerden faydalanması hakkıdır. Şimdi siz buraya tatil için gelmiş bir insana, "burası x kişisinin işletmesi, buradan şu kadar vermeden denize giremezsiniz" veya "burayı ben işletiyorum” diyemezsiniz. Pissa Koyu'nda böyle şeyler var. “Kişi başı 200-300 lira vermeden buraya giremezsiniz" diyorsanız, bu bir yanlıştır. Bu yanlışlara gerek hükümetimizin buradaki resmi temsilcisi Kaymakamımız, gerek Milli Emlak, gerekse bizler de bu anlamda bakanlıklar, il müdürlükleri üzerinden bir çalışma yaparak halkımızın 40 km'lik sahil şeridinde istediği zaman istediği yerde denize girebileceği bir turizm şehri haline getirmek istiyoruz.
Şimdi siz burada plaj işletmesiniz, Ecrimisil ödemişsiniz anlıyorum, plajda şezlong çalışması yapıyorsunuz ama bu vatandaşın gelip orada denize girmesini engellememelidir. Bu konuyu kesinlikle bu dönem çözeceğiz.”
Dikili'de yeni dönemde yapacağımız çalıştaylarla sorunlar tespit edilecek ve çözüme kavuşturulacak.
Seçim sonrasında çalıştaylar düzenliyoruz. İlkini kendi aramızda başlattık. İkinci çalıştayımız da kısa süre içerisinde tamamlanacak. Bu çalıştayın sonunda önümüzdeki işlerimiz ve hedeflerimiz netlik kazanacak. Çalıştayımızda Teşkilatımız ve Meclis Üyelerimiz ile %63'ü temsil eden kesimdeki arkadaşlarımızı da dahil etmek istiyoruz. Dikili'deki sorunların tespitini yapacağız. Sonrasında önümüze çıkacak görevleri ve bu görevlerin yerine getirilmesini planlayacağız.
Mayıs ayı itibarıyla yapacağımız çalışmalar artık kendimize bir görev olarak belirledik. Bu görevlerin yerine getirilmesi için gerekirse hukuki süreçleri başlatarak adli makamları, il müdürlüklerini, olursa bakanlıkları devreye sokacağız. Böylece, Dikili'de 365 gün yaşayan halkımızın ve turizm sezonunda gelen ziyaretçilerimizin her şeyden birinci derecede faydalanabilmesi için yapılması gereken düzenlemeler neyse hepsi yapılacak.
Halkımızın İstekleri Doğrultusunda Hizmet ve Politika Üreteceğiz
Halkımız bize ne demiş biz bunuda çıkarttık bakın. Halkımız bize bence şunu söyledi. Biz Adil Kırgöz’ü istemiyoruz. Ama alternatifide sizsiniz veya sizin adayınız değil demek istedi bence. Halkımız bize bunu derken biz ne hatalar yaptık ne yanlışlar yaptık bakın projelerle alakalı kesinlikle laf söyletemem kendimize ama propoganda seçim döneminde ne tür eksikliklerimiz oldu nerede yanlışlıklar yaptık bunlarıda zaten yönetim toplantılarımızda değerlendirdik bu dersi de kendimize çıkartmamız gerekiyor.
Hatırlarsanız sayın Cumhurbaşkımızda seçimden hemen sonra genel politikalar olarak halkımızın ne demek istediğini kendiside beyan etmişti onlar genel merkezimizde ve il başkanlıklarımızda gerekli düzenlemeleri halkımızın vermiş olduğu bu cevabın düzenlemelerini yapacaklar. Bizlerde yerelde nerede hata yaptık ve halk bize ne dedi ne demek istedi bunların tamirini yapıp halkımızın isteği doğrultusunda hizmet ve politika üreteceğiz.
Comments